canınızdan çok sevdiğiniz biricik kız arkadaşınızı alıp lokantaya gidersiniz. yemekleri söyledikten sonra sevgiliniz ellerini yıkamak için lavaboya gider. siz de o gittikten biraz sonra ulan o kadar skimizi kaşıdık amk ben de gidip ellerimi yıkiyim deyip tuvalete doğru gidersiniz.
giderken, o ara boş koridorda sevgilinizi görürsünüz. o dünyalar güzeli, bırakın dokunmayı bakmaya bile kıyamadığınız miss latina sevgilinizi böyle sağ bacağını yana kaldırır halde osururken görürsünüz. böyle üç adımda bir aniden durarak ayağı yerden kesip yılların medine dilencisi gibi rahatlatıyordur kendini.
o an koku falan da burnunuza gelince daha fazla dayanamayıp bayılırsınız. artık niyeyse yere de aynı filiz akın gibi düşersiniz. halbuki sapına kadar da delikanlısınızdır. neyse sonra hemen hastaneye götürürler sizi ama 1 gün sonra ancak gözünüzü açabilirsiniz. yere dengesiz düştüğünüz için galiba felç olmuşsunuzdur. bir tek gözünüz görüyordur, diğer her yeriniz felçlidir.
bir zaman sonra o sevgiliniz akşam üzeri sizi ziyarete gelir hastaneye. felçli olduğunuz için üzülmüştür ama hani çok da umrunda değildir sanki. ayağa kalkıp size aldığı cappy den bi bardak doldurur içmeniz için. doldururken de yine ayağı kaldırıp hasta odasına salar kokuyu. meğer sevgilinizin böyle bi huyu varmış yani. o an gözlerinizin yanında burnunuzun da işlevini kaybetmediğini anlarsınız kokuyu alınca. sonra sevgiliniz cappy yi ağzınıza dayar içmeniz için ama üstünüze dökülür. sevgiliniz eh yeter bıktım ya diye söylenirken tam o esnada refakatçiniz horoz basri girer içeri. ikisi aniden öpüşmeye başlar ve ardından da gözlerinizin önünde sabaha kadar sevgilinizi sker refakatçiniz. kahrolursunuz ama belli olmaz felç yüzünden. sadece saçlarınız ve sakalınız bembeyaz olmuştur o kadar. ölmek istersiniz ama ölemezsiniz..