sevgiliye şiirler

entry28 galeri0
    1.
  1. aramıza yetmez ulu cami minaresi
    bizi ancak ayırır bakırköy tımarhanesi

    sevgilim ben seni inek gibi sevdim
    sen de bu sevgiyi katır gibi teptin

    sevgilim aşkınla başım belada
    seni düşünürken uyumuşum helada

    not: sözler bana ait değildir. kaynak yazmak isterdim ama nereden duyduğumu hatırlamıyorum.
    3 ...
  2. 2.
  3. seviyorum ama kimi
    en tatlı birisini
    nasıl söylesem sana
    ilk harflere baksana
    1 ...
  4. 3.
  5. Avuçlarımda beş çakıl taşı
    Birkaç midye kabuğu senden arda kalanlar
    Yanaklarımda sonbahar hüzün göz yaşı
    Anılarsa mazideki yalanlar
    Oysa senle gelmişti yüreğime bayram
    Akdeniz seninleydi seyran
    Sen; kelebeğin kanatlarında
    Deniz aşırı ülkelerden gelip saran
    Mavilerime maviler karan sevgilim
    Kutsal ateşe benzerdi o buselerin
    Tortusuydun , şarap tadında gecelerin
    Sen hayallerim sendin gerçeğim
    Eylül bezenmiş gurbet çiçeğim
    Sıla kokardı tenin burcu burcu
    Yokluğun bana ölüm orucu

    Sınırsız yaşasak da bu aşkı
    Yüreğimden tut beni, sımsıkı
    Düşersem umutlarım düşer, ben biterim
    Düşlerim sevgilerim biter, çeker giderim
    Sessiz bir şarkı olurum dudaklarında
    Kayıp yüz olurum bu şehrin sokaklarında
    Beynimde vurgun veda sözleri
    Göğsümde aşkın ayak izleri
    Beni abislere gömdüğün günden beri

    Kırmızı güllere düşen şebnem
    Ey gönlümün güzelliği diğer yarısı
    Yapraklar sararınca mı düşer
    Düşeceğinden mi kesilir safran sarısı
    Bu nasıl tutkudur nasıl ilk kalp ağrısı
    Hangi canan saçlarında asar bir canı
    Hangi gurbet sinesine basar
    Böyle ayrılığı, ey canımın sancısı
    *
    6 ...
  6. 4.
  7. arka sokaklarda bulmuştuk birbirimizi,
    yaratmıştık kendi çizgimizi.
    en güzel anlar kayıp giderken zamanımızdan,
    kader ne yapıp edip ayırdı kalplerimizi.

    hep böyle mi olmalıydı?
    dürüstlük kazanmamalı mıydı?
    nasırlaşırken benim kalbim,
    sana orada bir yer kalmalı mıydı?

    zaman dediler ilaçtır dediler,
    kandık, dinledik birer birer.
    bir daha kaybetmeyeceksem eğer,
    yalan da söylerim ne fark eder?
    2 ...
  8. 5.
  9. bir gün gelir de unuturmuş insan,
    en sevdiği hatıraları bile.
    bari sen her gece yorgun sesiyle,
    saat on ikiyi vurduğu zaman,
    beni unutma.

    çünkü ben her gece o saatlerde,
    seni yaşar ve seni düşünürüm.
    hayal içinde perişan yürürüm.
    sen de karanlığın sustuğu yerde,
    beni unutma.

    o saatlerde serpilir gülüşün,
    bir avuç su gibi içime, ey yar.
    senin de başında o çılgın rüzgar,
    deli deli esiverirse bir gün,
    beni unutma.

    ben ayağımda çarık, elimde asa,
    senin için şu yollara düşmüşüm.
    senelerce sonra sana dönüşüm,
    bir mahşer gününe de rastlasa,
    beni unutma.

    (bkz: ümit yaşar oğuzcan)
    4 ...
  10. 6.
  11. bu yaşa geldim içimde bir çocuk hâlâ
    sevgiler bekliyor sürekli benden.
    insanın bir yanı nedense hep eksik
    ve o eksiği tamamlayayım derken
    var olan aşınıyor azar azar zamanla.

    anamın bıraktığı yerden sarıl bana

    anıların kar topluyor inceden
    bir yorgan gibi geçmişimin üstüne.
    ama yine de unutuş değil bu
    sızlatıyor sensizliği tersine.
    senin kim olduğunu bile bilmezken.

    sevgiden caydığım yerde darıl bana.*
    3 ...
  12. 7.
  13. ben şimdi biraz da
    senin için görüyorum;
    gökyüzünün parlak
    bakış seken mavisini.

    ben şimdi biraz da
    senin için duyuyorum;
    gecenin o sarsak
    yokuş çıkan ezgisini.

    ben şimdi kanayarak
    senin için yaşıyorum;
    sazan derisi gibi
    günlerimi külle soyarak.*
    0 ...
  14. 8.
  15. ben güzel gözlü kadınları severim
    bir de küçük ayaklıları, uzun boyunluları
    hem nasıl severim, öyle severim işte
    terler avuçları, kesilir solukları

    ben mahzun kadınları severim
    yavru ceylanca kadınları, ürkekçe
    hem nasıl severim, öyle severim işte
    bilemezsiniz ne güzeldirler, öpüştükçe

    ben akıllı kadınları severim
    düşünen, az konuşan, çok bilen
    her yerde, her zaman nazı çekilen

    hem nasıl severim, öyle severim işte
    içimde büyük, sonsuz ateşler yanmalı
    ölümüm bile o kadının yüzünden olmalı

    ümit yaşar oğuzcan
    3 ...
  16. 9.
  17. dilsiz apartmanından vefa apartmanına


    bir dilsiz,bir kör,bir sakatım:
    gönlümün yarasına bunları yazmaktayım
    geceleri gündüzleri kenara koymaktayım
    gidilecek tek yer var kokun olmayan
    oraya doğru yol almaktayım…
    vefa apartmanı:
    kapa kapılarını,dön sırtını,
    asla sana koşmayacağım
    nasıl ki kırdın kolumu kanadımı;
    bekleme;
    pencere gül atmayacağım.

    vefa apartmanı*
    dik yamacın en tepesinde dört katlı
    dışı sarı boyalı,yirmiiki kapılı
    dördüncü kapıda bıraktım;
    gençliğimi,hayallerimi,umutlarımı…
    fakat yine de doymaz vefa apartmanı!
    i̇hanet en çok sana yakıştı
    şimdi çek perdelerini,kapa kapılarını
    ankara* bugün seni izlemeli
    yakma ışıklarını,
    öyle karanlık ol ki
    kimse fark etmemeli içindeki karanlığı
    vefa apartmanı*
    yıkıl git hayatımdan
    adın dilime dokunmamalı…

    dilsiz apartmanı*
    yol üzerinde beş katlı
    boyası dökülmüş,dokuz kapılı
    sekizinci kapıdan girdi ihanet
    soydu yalnızlığımı;öptü kokladı
    elimden tutup pencereden baktı:
    “bak”dedi:
    “bütün yollar bana çıkıyor,gördün mü?”
    baktım:
    tepeye doğru üç yol
    üçü de karanlık

    dilsiz apartmanı*
    aç kapılarını
    yak ışıklarını
    seni kimse görmemeli
    ah kimse bilmemeli:
    sekizinci kapıda neler yaşandığını
    şimdi susuyorsun dilsiz apartmanı*
    en büyük gururlar kapında yatmalı
    dilsiz apartmanı*
    yak ışıklarını,aç perdelerini
    bin bir renkle doldur kapılarını
    bugün bayramındır;
    toprağa gömdün
    vefasız ankaranın
    vefasız apartmanını….
    0 ...
  18. 10.
  19. desem ki

    desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır,
    rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
    sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
    ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
    senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
    toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
    sende tattım yemişlerin cümlesini.

    desem ki sen benim için,
    hava kadar lazım,
    ekmek kadar mübarek,
    su gibi aziz bir şeysin;
    nimettensin, nimettensin!
    desem ki...
    inan bana sevgilim inan,
    evimde şenliksin, bahçemde bahar;
    ve soframda en eski şarap.
    ben sende yaşıyorum,
    sen bende hüküm sürmektesin.
    bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
    rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
    günlerden sonra bir gün,
    şayet sesimi farkedemezsen,
    rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
    bil ki ölmüşüm.
    fakat yine üzülme, müsterih ol;
    kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
    ve neden sonra,
    tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
    hatırla ki mahşer günüdür!
    ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.

    (bkz: cahit sıtkı tarancı)
    1 ...
  20. 11.
  21. sararıp dökülmeden önce kızaran yapraklar ki onlar
    şan verdiler ortalığa bütün bir sonbahar

    mevsim dönüp de yeniden yeşermeye başlayınca rüzgâr
    çıplağında o atın yine onlar koşacaklar
    o çocuklar
    o yapraklar
    o şarabî eşkiyalar

    onlar da olmasalar benim gayrı kimim var?*
    0 ...
  22. 12.
  23. Gözlerine bakarken
    Güneşli bir toprak kokusu vuruyor başıma,
    Bir buğday tarlasında, ekinlerin içinde
    Kayboluyorum
    Yeşil pırıltılarla uçsuz bucaksız bir uçurum,
    Durup dinlenmeden değişen ebedi madde gibi gözlerin

    Sırrını her gün bir parça veren
    Fakat hiç bir zaman
    Büsbütün teslim olmayacak olan...

    Nazım Hikmet Ran
    1 ...
  24. 13.
  25. sevgilim kızma sakın
    ve lütfen yalnış anlama
    kırmızı rujunu sürünce
    paramın yetmediği elma şekerleri
    geliiyor aklıma
    kosankarga
    4 ...
  26. 14.
  27. ne zaman yüksek bir ağaç görsem
    en tepesine çıkar
    aşkımızı yazardım
    büyük harflerle
    yıldızlar daha kolay görüp
    aşkımıza şahit olsun diye
    kosankarga
    1 ...
  28. 15.
  29. Maviye
    Maviye çalar gözlerin
    Yangın mavisine
    Rüzgarda asi,
    Körsem,
    Senden gayrısına yoksam,
    Bozuksam,
    Can benim, düş benim,
    Ellere nesi?
    Hadi gel,
    Ay karanlık...

    itten aç,
    Yılandan çıplak,
    Vurgun ve bela
    Gelip durmuşsam kapına
    Var mı ki doymazlığım?
    ille de ille
    Sevmelerim,
    Sevmelerim gibisi?
    Oturmuş yazıcılar
    Fermanım yazar
    N'olur gel,
    Ay karanlık...

    Dört yanım puşt zulası,
    Dost yüzlü,
    Dost gülücüklü
    Cıgaramdan yanar.
    Alnım öperler.
    Suskun, hayın, çıyansı.
    Dört yanım puşt zulası,
    Dönerim dönerim çıkmaz.
    En leylim gece ölesim tutmuş.
    Etme gel,
    Ay karanlık...

    ahmed arif
    2 ...
  30. 16.
  31. --NAZAN--
    Bu şiiri yazan

    yazdı şiiri for nazan

    O yea başlıyorum şova o zaman

    Nazan,seni ilk gördüğüm anda

    içimdeki sevgi kelebeklerini kıpraştırdın.

    Bakışın,gülüşün

    Hançerler sapladın kalbime

    Sana dokunamıyorum çünkü kirpi gibisin



    Şimdi sen gidiyosunya

    Bende gitmiş oluyorum

    Çünkü kalbimi çıkarıp sana verdim ya

    mecazi anlamda tabi

    Yoksa ne vercem lan sana kalbimi mal mıyım



    insanlar hep ikiyüzlü sahte,oynuyolar flan çok fena

    Çok üzülüyorum ben bunlara

    Bitek sen ve ben akıllıyız nazan anla bunu

    Dünya bi pislik biz o pisliğin içinden açan kardelenler misali.

    Herkes bok parçası biz sevgi pıtırcıklarıyız seninle

    O yüzden evlen benimle



    Gözlerim sizin mahallenin orda kaldı

    O sokaklar sen kokar hala

    Bende hep koklarım hiç ihmal etmem

    inanmıyosan bakkal kemale sor lan

    Sapıklaşıyorum mütemadiyen



    Gel nazan çık benimle

    Arabam falanda var

    birtek senden olur bana yar

    yarın yağacakmış buralara kar.

    işte o kar damlalarını benim göz yaşlarım gibi düşÜN nazan

    Çok romantik oluyo o zaman...





    Bırakma beni tut ellerimden

    Gelirsen sana hamburger ısmarlarım

    Pelinle şeydada burda zaten

    Sana komiklikler yaparım güleriz eğleniriz negzel

    Yada olmadı bana şu kankanı ayarla..
    1 ...
  32. 15.
  33. Sen hayatıma girmeden önce değildim ben böyle,
    Ve inanırmısın,kimseyi sevmemiştim böyle ölesiye.
    Değer bilmedin.
    Varmış gibi görünen aslında olmayan tek organdı kalbin.
    Hani derdim ya sana sen "aşk" sın diye...
    Sen bir hiçmişsin gözlerimde.
    Ve son kez geçmişe bakıyorum.
    "Neyim var?" diye.
    Sen varsın.
    Ve hep geride kalacaksın...
    0 ...
  34. 16.
  35. "...

    sen
    hala
    anılarımın
    en
    beyaz
    yanısın

    sen buğulu bir camın ardından izlediğim hayatın
    yarısısın
    sen sağanakla gelen sabahlarda
    çok eski bir şarkının adısın...

    ..."

    yılmaz odabaşı
    2 ...
  36. 17.
  37. Sevgili olmadığı, aşk kavramını zamanda kaybettiğin durumda hayali sevgili için bestelenebilir, misal:

    A-rıyorum ama kimi
    Ç-ok tatlı birisini
    I-rak değilse benden
    M-anasına baksana.
    Baş harflerin oluşturduğu kelime şiirin yazıldığı zamandaki durumu tasvir eder.
    0 ...
  38. 18.
  39. Seviyorum ama kimi
    seni la seni
    uğraştırma beni
    akrostişle falan
    yeter sıkıldım...
    0 ...
  40. 19.
  41. ""seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim
    "uyandım bir sabah" gibi değil, öyle değil
    nasıl yürür özsu dal uçlarına
    ve günışığı sislerden düşsel ovalara

    susuzdu, suya değdi dudaklarım seni sevdim
    mevsim kirazlardan eriklerden geçti yaza döndü
    yitik ceren arayı arayı anasını buldu
    adın ölmezlendi bir ağız da benden geçerek
    soludum, üfledim,yaprak pırpırlandı ağustos dindi
    seni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendi

    seni sevdim, küçük yuvarlak adamlar
    ve onların yoğun boyunlu kadınları
    düz gitmeden önce ülkeyi bir baştan bir başa
    yalana yaslanmış bir çeşit erk kurulmadan önce
    köprüler ve yollar tahviller senetler hükmünde
    dışa açılmadan önce içe açılmadan önce kapanmadan önce
    nehirlerimiz ve dağlarımız ve başka başka nelerimiz
    senet senet satılmadan önce
    şirketler vakıflar ocaklar kutsal kılınıp
    tanrı parsellenip kapatılmadan önce
    seni sevdim. artık tek mümkünüm sensin.""

    balböceğime...
    1 ...
  42. 20.
  43. Değmezmiş aslında,
    Can çekişen umutların ardından,
    Gözyaşı dökmeye
    Üstelik herkese varken ölüm.
    Ve sen razıysan uğurlamalara,
    Ve ben hazırsam gitmelere.
    Ne çıkar gideceğim yeri bilmesem.
    Birkaç anıyı doldurup bavuluma,
    Hatıraları takıp takıştırıp boynuma,
    Terkederim kendimi.
    Seni bulduğum yerde...

    alıntı.
    5 ...
  44. 21.
  45. Sen yürürsün rüzgar yürür
    Sabahlar sığmaz olur gözlerine
    Her adımda çözülür bir karanlık
    Şafaklar çiçek sunar ellerine
    Gün tutuşur
    Dağlar aydınlanır
    Yeniden aydınlanır
    Yeniden canlanan bu yaşam
    Türküler dizer saçının tellerine

    Sen yürürsün rüzgar yürür
    Alıp savurur beni saçların
    En kalabalık alanlara götürür
    Bir cellat çıkar apansız
    Bir fidan yeşermeden çürür
    Ve kana bulanır ırmaklar
    Baştan başa geçer kentleri
    Kan temizlenir cellat ölür

    Sen yürürsün rüzgar yürür
    Mahpuslar soluğunla umutlanır
    Toprak çatlar
    Gökyüzü bıçak bıçak şimşeklenir
    Görkemli bir yürüyüş başlar içimde
    Ve bir tan vakti
    Kırılır bütün güzellik yasaları
    Ağaçlar aşk açar bahçelerimde

    Sen yürürsün rüzgar yürür
    Dallar eğilir
    Yapraklar secde eder yürüyüşüne
    Sular kabarıp dalgalanır
    Köpüklü başlarıyla selamlar seni
    Ve tanrılar kalır önünde
    Ne beyler ne krallar
    Seninle yazılır en büyük destan
    En güzel tarih seninle başlar

    Sen yürürsün rüzgar yürür
    Bir sevinç boylanır dünyada
    Çocuklar korkusuz büyür
    Kan boğulur susar
    Dokunup geçtiğin her kuraklık
    Yemyeşil bir vadiye dönüşür

    Sen yürürsün rüzgar yürür
    Bizi bu deprem günlerinde
    inan ki bir şiirsiz yaşamak
    Bir de sensiz savaşmak öldürür...
    1 ...
  46. 22.
  47. b enim ilk aşkım
    a nlamım, hayatım,
    b iriciğim canımın içi
    a rtık kalk ayağa da
    m utlu mesut sarılayım sana.
    1 ...
  48. 23.
  49. sen vefakar nadide çiçeğim
    jeosantrik nakaratların sevda tanrıçası
    mutlak tebcilliğin layemutu
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük