hayatıma 10 sene boyunca köpek gibi aşık olduğumu sandığım ama aslında hastalık derecesinde bağımlı olduğum biri girdi.
hayatıma aşırı yakışıklı, ne derse yapacağım, feci kültürlu ve gurur duyduğum biri girdi.
arkamdan ağlayani da oldu, acı çekeni de oldu, yalvarani da oldu, evimizi arayip bana olan aşkını anneme anlatani da...
köpek gibi aşık olduğum da oldu, dibimin düştügü de, severek ayrildigim da...
ama 30 yaşımda, tam da aşkın b*ktan bir şey olduğunu düşünmeye başladığım anda karşıma bir adam çıktı ki... önce sevmemek için direttim. yeri geldi denedim. bazen haksızlık ettim. bazen sabrini denedim. ne kadar kötü özelliğim varsa hepsini gözüne soktum. pes etmedi...
sevdim sonra ben de... ve bugün akşam fark ettim ki ömrümde ilk kez canım kanım olmayan bir erkeğin uzulmesine dayanamıyorum. o uzulmesin, o hep gülsün istiyorum. o benim ailem olsun, ben onun ailesi yuvası olayım istiyorum.
gözünden dökülen her damla yüreğime akıyor.
sevdim sandıklarım uzuldukce keyif alan, oh olsun diyen ben... dünya'nın en masum hissini yaşıyorum.
az kaldı dugunumuze. şefkat duyduğum o adamla 15 gün sonra inşaallah evleniyorum.
dua et be sözlük, ben artık mutlu olmak istiyorum.