yüzük evlenme teklifiyle taçlandırılırsa, gerçekten çok dehşet-ül âlâ mükemmet-ül mualla über vundebah bir hediye olur. lakin "evlilikle ne işim olur yae benim derdim pompa" kafasında bir insansan eğer; 50 liraya aldığın gümüş yüzük seni zafere götürmez kardiş. yani hem çulsuzsun, hem zevksizsin, hem de bir aydır tanıdığın kıza yüzük takıp "e artık sevişiriz" diye düşünen bir abazasın. olacak iş değil. misal, sevgilim allah muhafaza bana böyle bir hediyeyle geldi; o yüzüğü onun kıçına sokar, sonra da bizim travesti bekir'in iş kıyafetlerinden birini giydirir garaja yolcu ederim. yaparım bunu.
alt metin: evlilik sempatizanı bir insana dönüşmeden hayatımı idame ettirebileceğime kanaat getirmiştim. bu asilikle benim dışımda kalanların alayının asalak, amip, protista, meme vs. olduklarını düşünmeye hak kazandığımı sanıyordum ki olmadı, olduramadım. beyler, bence siz de artık oturun ve mantıklı düşünün. yani modern olayım, medeni olayım derken; iyiden iyiye adeta bir godoş, efendime söyleyeyim adeta bir pezevenk başı oluyorsunuz. yazık değil mi?
verilen yüzüğün niteliğine göre değişir. milyoncudan aldığın yüzük hiç bir gelecek vaad etmez. sen etsin istesen bile sevgili, milyoncu yüzüğüyle hayaller kurmaz. gümüş alırsan sevgili seni gerçekten seviyorsa o zaman bir şeyler ifade etmeye başlarsın. hele tek taş mı aldın? sevsin sevmesin kollarına atılmasına ramak kalmıştır.