söylemek daha kolay geldiğinden ömrü billah dahil olamayacağım eylemdir. hayır yanlış anlaşılmasın, soğanları julyen doğrayamıyorum*, mevzu bundan ibaret.
zamaninda anasina, babasina mutfakta bir kez yardim etmemis kitlenin gunah cikartma eylemidir. anasi icin bir corba karistirmamis kizlar, babasi icin bir sogan soymamis oglanlar costukca cosmus, adeta birer master chef olmuslar, sevgililerinden michelin stars bekliyorlar. gordon ramsay yapmaz lan sizin bu yaptiginizi.
hatun kişisi yemeği yaparken tencereyi şöyle bir karıştırmakla olaya ortak olmaktır.
bende isterdim filmlerdeki gibi soğan kesip, un çırpmak.
bu işler kısmet meselesi yeğen.
kimi sevgilisiyle yemek yapar, kimisi de yapılan o yemeği ertesi akşam yer.
ertesi akşam derken uzun uzun yazdırmayın işte gençler. azıcık beyin fırtınası.
kızlarımızın saf olduğunu gösterir.böyle değer ver ver sonra seni terk edince 'zaten hata onda değildi bendeydi'' olur,bırakın bu işleri domates peynir neyine yetmiyor.
aile kızlarıyla uzun ve seviyeli ilişkiler yaşayan erkek için hiç bilinmeyen durumdur. aile kızı acıkır, yorgundur; kalkar yemek yapar, evi temizler, üstüne size bir yorgunluk kahvesi yapar birlikte içersiniz. onar yardım edip etmemekse insaniyetinize kalmış bir durumdur.
Sevgiliye yemek yapmak ; "bak ben senin için neler yapıyorum " , ile eş anlamdadır. Sexgiliye kendini hamarat ve evlenilecek biriymiş gibi gösterme çabasıdır
yemek malzemeleri parayla ölçülür fakat sofra hazır olduğunda sevdiceğin gözlerinin içi gülerken görmek ve yapılanları beğediğini söylemesi paha biçilemez. *
sevgiliden sürekli "ooo, süper olmuş, ay parmaklarımı yicem şimdi" modunda yorumlar beklemektir. sevgiliye yapılan yemeğin püf noktası: "nasıl olmuş? nasıl olmuş?" diye zırt pırt sorup durmamaktır.
çok zevklidir. onun beğenisi herşeyin üstündedir. zavallıcık yemeği yerken ikidebirde sorulan nasıl olmuş sorusuna cevap vermekten ne yediğini anlayamaz.
ama artık;
(bkz: eşe yemek yapmak). **