Bıktım!
ne kötü duyguymuş bıkmak onu anladım.
ne kadar zormuş duygulardan sıkılmak canım.
Yılların sevgisini alıp bi kenara atabilecek kadar kuvvetliymiş bu duygu,
Hissizleştirecek kadar pislikmiş,
Hayalleri unutturabilecek kadar derinmiş,
Sevgiliye hoşça kal dedirtebilecek kadar ağırmış...
Yok olur mu sevgi diye düşüyorduk ya. Yok olmuyormuş canım...
Kayboluyormuş sadece bi an.
Sonra tekrar döndüğünde kahrediyormuş insanı.
Pişmanlık sarıyormuş şehrin dört bir yanını.
Affetmem dedirtiyormuş.
Ama sevgi bitmiyormuş canım. Sevgi bitmiyormuş...
Olmuyormuş canım Sen olmadan.
Hayatımda seni görmek istemediğim o an.
Saçmalama!
Hayır!
Yağğ!
Bi Dakka!
Ama !
Biz!
Dur!
Şaka!
Hayatım!
Tamam!
Anlat!
Tüm ünlemleri kullandığın o an ben bende değildim ki canım.
itiraz edemezdim hissettiklerime sana itiraz ettiğim gibi.
Küsemezdim duygularıma, senin kadar anlayışlı değildi onlar...
Söylemek için hazırladığım tüm o cümleleri yutamazdım sevdiğim, unutamazdım.
Sen haklısın diyemezdim.
Sevgimin azalarak bitmesine izin veremezdim sevgilim, yapamazdım!
Ben her bahar aşık olmam ama her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç!
Ama olsun...
Bu bahar gidiyorum canım. bu bahar...
sen hala Canımsın!
artık yoksun hayatımda... beni kaybettin dün gecenin karanlığında. senden önce nasıl yaşıyorsam fütursuzca, senden sonra da öyle yaşayacağım. korkmuyorum senden, senin getirdiklerinden, senin götürdüklerinden... gözyaşlarım akıyor evet! bundan sonra ne sana ben ne de bana sen gerek...
görmeden sevdik,
dokunmadan seviştik,
gözlerinin en derin yerinden tuttum ellerini,
onun olsan da hep benimdin,
belki yalandı ama ben hep senindim..
böyle bittik, bittiğimiz yerden devirdik yılları..
terk et beni artık,
bir ölüm sensizliğin elleri...
Sevgilim,
Beni şehrime uğurlayıp evine döndüğün zaman kokumu duyarsın, odana sinmiştir, eşyaların ben kokar. Sanki hala köşede durur valizim, pijamalarım yatağının üzerinde gibi...
Ev sessiz gelir sana, bizi görürsün her köşede. Peşinden dolanırım odalar arasında, başımı banyonun kapısına vururum, mutfakta kahve yaparım sana bol şekerli, ayna karşısında şımarırım hayal edersen beni.
Ev sonraları sıkıcı gelir, belki dışarı atmak isteyebilirsin kendini, anlarım. Peşinden gelirim küçük kedi yavrusu gibi, ışıkları söndürüp evden çıktığın için korkmuşum belli.
Uykun gelir gecenin koynuna sokulursun, hep aynı soruyu tekrarlarım sen uyumadan önce "hiç üşümez misin sen?"
Sabah uyandığında ben kokar için, kötü başlarsın güne sesimi duymak için aradığında duyguların yıpranmış, ben kokmuş sözlerin.
Senin payına hep metanet düşer, giderken de uğurlarken de gözü yaşlanmayan olursun, geride bıraktığımı özler, geride bıraktığıma dönerim, gidiş gelişler arasında; vedaların tadı yok! Vedalar ağır kokar! bir şehre veda; sevgiliye veda...