günler günleri, haftalar haftaları ve aylar ayları kovalamıştır. geçen bu günler boyunca çeşitli duygu patlamaları yaşanmıştır; telefonda konuşurken yüzünüz gülümser, içiniz ısınır... yalnız kaldığınız anlarda ise birdenbire yalnızlığınızın farkına varıp, gözleriniz dolar, eksikliğinizin derdine yanarsınız. el ele, göz göze beraber geçen günleri ararsınız... nasıl geçecek bu günler diye kahrolursunuz her geçen gün...
... ama, işte o gün geldi ve çattı artık... kavuşma zamanı...
günlerinizi şişik gözler, sızlayan kalbiniz ve bomboş ellerinizle geçirmiş, ama bu dayanıklılığınızın ödülünü alıyorsunuz artık. geri dönüyor...
aylar boyu beklemenin, sabretmenin ödülü. otobüsten indiği anda, büyük bir sevinçle kollarınıza atlamasını hissetmek, tekrar kokusunu duymak, sesini işitmek... bunlar hep arzu ettiğiniz, özlediğiniz hislerdi... ve sonunda tekrar gerçekleşecekler.
hiç düşünemezdim bu kadar zor olacağını beklemenin. zindanda duvara çizik atar gibi, gerçekten de çok zorlanarak geçirdim bu günleri. hayat insanı bazen sınıyor doğal yollarla. bunlardan birisi de "sevgiliyi özlemek"miş...
ama bu bekleme sonsuza kadar sürmüyor. er ya da geç, bir daha ayrılmamak üzere tekrar kavuşuyorsunuz. gözlerinizi ondan alamayacağınızı, onu sürekli öpüp, koklayacağınızı çok iyi biliyorsunuz. o geçen ayların acısını çıkaracağınızı, onun elini hiç bırakmayacağınızı çok iyi biliyorsunuz.
beklemek en zor kısmı, evet... ama açıkçası kavuşma kısmı da çok zorlu geçecek... sebebi ise; heyecan...
eğer gerçekten de deli gibi aşık biriyseniz, kesinlikle karın ağrısı geçirebilirsiniz... mutluluk ile heyecan karışınca, böyle bir etki yaratabiliyor. o kadar seviniyorsunuz ve bir yandan da gelişine o kadar heyecanlanıyorsunuz ki... çok garip... herkes gibi "aşk yok" diyemememin sebebi de bu zaten...
o kadar büyük bir sevgi duyuyorsunuz ki, bunu birden elinizden kaybedince, yaşama enerjinizi de beraberinde kaybediyorsunuz... ama sonra, ona tekrar kavuştuğunuz anda, işte böyle deli bir etki yaratıyor...
ona kavuşmak istiyorsunuz... o da size kavuşmayı istiyor... geriye bir engel kalmıyor... açın kollarınızı ve sarılın birbirinize sımsıkı, doya doya...