sevgililerden dişi olan taraf çiçekleri böcekleri hayvanları çok seviyordur. eril kişi ise hayatına gayet normal şekilde devam eden soğanı sadece yemek için kullanan bir bireydir. dişi taraf ' akşama ne pişirelim aşkım? ' diye sorarken eril kişi bu sorulardan oldukça bunalmaktadır. ne yapsındır sonuçta erkektir. bu tür sorular sorulmamalı kadın kişisi kendiliğinden karnıyarık pişirip önüne sunmalıdır sevgilinin. ama eril kişinin memnun olması için elbet bu soru sorulacak elbet bunaltılacaktır. kadın olmanın görevlerinden biri de budur. erkek için gereksiz görünen tüm soruları sormaktır. yemek muhabbeti açılmışken konu evde soğan olup olmadığı sorunsalına gelir. çiçeklerle uğraşmayı onları sulamayı dikmeyi seven dişi taraf günlerdir sevgilisinin evinde filizlenmiş olan soğanlarına gözü dikmiştir. şunları alsam da eksem büyütsem de salataya kısıra koysam yine sevgiliye yedirsem diye düşünüyordur. yemek sohbeti sürüp giderken dişi kişi bir anda 'canım o filizlenmiş soğanlar duruyor mu?' diye sorar ve beklenen o müthiş cevap gelir. 'evet duruyorlar yerine yenilerini aldım.' artık sevgilinin o filizlenmiş soğanlara ihtiyacı yoktur, gönül rahatlığıyla filizlenmiş olanlar akşama poşetlenip evde dikime hazır hale gelecektir. sevgilisine soğan hediye edebilmenin mutluluğunu yaşayan eril kişi ise egosunun verdiği müthiş tatminle hayata daha bir pozitif bakacaktır.