tanımı siktir edin dostlar olaya gelin. seviyorsunuz amma lakin durum elvermiyorsa ayrılmak askere gitmek gibi bir zorunluluk olduysa adamın amına koyar hani. iki tarafta anlar bunun son olduğunu. o yüzden bu sefer öncekilerden daha çok izin verir sana. ama sen korkarsın. son kez olduğunu düşünmek istemezsin. o an gelir herşeyi bırakır ona sarılırsın. işte o anda kokusu gelir burnuna, derin derin çekersin. aklına kazırsın o kokuyu. anlarsın işin ciddiyetini. göz yaşların orospu çocukluğu yapar durmaz yerinde salar kendini. onlar gidince sende salarsın kendini. yanağından akan tuzlu sular sevdiceğin omuzlara gelemeden ayrılırsın oradan. son sarılma olsa bile boku çıkarılmamalıdır. yoksa uzar gider bu iş. kafanı bile kaldıramadan gidersin. göz yaşlarını saklaman gerekir çünkü. son kez bakayım dersin arkanı dönersin ama o çoktan gitmiş olur. işte bu saatten sonra başlarsın kendini sikmeye.
saçma bir önermedir.
# ayrılacağını bilen insan sarılmaz, sarılsa da sarılan o iki kişi artık sevgili değildir.
# son sarılmasından sonra ölen bir sevgili varsa ki ,onun son sarılma olduğu bilinmez(allah korusun)
# madem ayrılıyorsunuz ve halen sevgili olarak görüyorsunuz birbirinizi ayrılmayın kardeşim, biri çomak mı soktu aranıza ?
# beyin ölümü gerçekleşmiş ve fişi çekilecek eski sevgiliye sarılırsın ama karşılıklı duygu alışverişi olmadığından boş sarılmadır(karşısı için) allah işte onu hiç göstermesin.
(bkz: kendi kendini bunalıma sokan yazar)
sarılmak sadece sıcaklık duymak belki de. sevgilin sıcaklığı hissetmekdir. belki ölüm gibi soğuk değildir sarılmak. geliş gibi sıcak, gidiş gibi ılıktır belki de. ama sarılmak sevmektir, hoşluktur. hele bir de o kişi sevgilisi ise bir başkadır efenim bir başka sarılınır o kişiye. bir başka kokusu içine çekilir.
son kez, deriiiiiiin bir şekilde, hiç bitmeyecekmiş gibi bir nefesle kokusu içine çekilir.
sımsıkı sarılmaktır ona hiç bırakmayacakmış gibi. gözlerine bakmaktır endişeli, aşkla, ama bir daha göremeyecekmiş gibi.
kaydetmektir hafızaya son kez o gözbebeklerini.
öpmektir onu bir daha tenine dokunamama kaygısıyla.
o gidince, akılda kalan tek fotoğraftır o gözler. o koku stoklanacak sanılır ama nefesini verdiğin an özlenir. gözlerin kapayıp derin bir nefes alınca kokusunu hissetmektir.
ayrılıktan 3-4 ay kadar sonra tekrar bir araya gelmiş olmaktır. severken aptallıktan ayrılmış olmak ve bundan pişman olmaktır. bu sırada bir başka ilişkiye alışmaya çalışıyor olmak muhtemeldir. işte o anda sarılınırsa sevgiliye son kez, ne o kokusu unutulur bir daha, ne o bakışı..
çok sarıl istediğin kadar sarıl her zaman birisi son defa sarılmak olacak.
hep daha çok özleyeceksin. beklediğin şeye göre zamanın geçişi değişecek senin için.
bir daha isteyeceksin sarılacaksın ama engelleyemezsin ki sarıl sarıl yine de biri son olacak. her defasında son kez sarılıyoruz aslında.
hem de son olduğunu bilirken... evinin önünde gecenin bir yarısı, o gidiyordur seni de senden alarak, arkasında ne varsa yıkıp dökerek. son kez sarılırsın kokusunu doya doya içine çekersin. ve biter. sonra da o kokuyu başka tenlerde arar kendinle savaş verirsin. unuttuğun fikrini zorla dikte edersin kendine ama nafile hamburgerin içindeki iceberg bile bağırır "unutma beni unutma beni" diye. fakat hala karlı havada gece yolculuğu yapacağı için ziyan olur gecelerin. hala eskisi gibi gün sayarsın onu görmek için. tam anlamıyla gideremeyeceğini bilsen de odanın sıcaklığı değil ona duyduğun özlemdir kasıp kavuran içini, "sevgiliye yeniden sarılmak" ise beklentin.
aklını, ruhunu, en çok da umudunu kaybettiğini hissettiğin andır. yapmak istemezsin aslında yapmazsan gitmez veya bitmez sanarsın önce. sonra birden biteceğini kabullenirsin son kez kokusunu duymak, kalbini duymak istersin. canın o an yanmaz. ve daha sonrasında da yanmaz. iyi ki yapmışım dersin. evet iyi ki son bir kez sarılmışım dedirten durumdur.