hani şu türk filmlerindeki muazzam kavuşma hadiselerine özenerek yapılan 100 metreden kavuşmalı sarılma sahneleri esnasında yerdeki iskele babasına çarpıp bir miktar sendeledikten sonra yere düşmektir. gerçekten aşık olan kız buna gülmez. canın acıdı mı aşkım diye telaşlanır. bilin bunları.
düşen bensem nefessiz kalana kadar kahkaha atacağım durum. koşmam yeteri kadar komik değilmiş gibi bir de düştüysem sevgilimle oturur gülerim ben bu işe.
bundan iki sene önce uzun zamandır görüşemeyen iki sevgili sonunda kavuşacaklardır. uzaktan birbirlerini gören çiftten kız olanı ayağındaki topuklulara aldırmadan koşarkene bir belediyenin yapabileceği en büyük şerefsizliği kestiremez ve o hazin son gerçekleşir. sonuç ise ayağın burkulması ve hastanede geçirilen romantik anlar! da cabası.
bunun tersini yaşamiş biri olarak söylemeliyim ki kendime bile dakikalarca gülmüştüm.
tam vedalaştik geri geri giderek el sallıyorum, ayağim takil sırtüstü yere kütt!!. ters dönmüş kaplumbağa gibi kalakaladim, gülmekten ayağa bile kalkamadim.
zaten kim olursa olsun düşene fena gülerim elimde değil. :)