Beni, iki adet civcivim, çingene eteklerim, kemanım ve bir de geriye kalan tüm entel dantel huylarım ile kabul et aşkoşum. Söz iki üç saatten fazla çalıp başını ağrıtmam. civcivleride büyüyünce kesip yeriz.
seni ne kadar sevdiğimi söyleyebilsem sanıyorum yeni bir lisan üretmiş olurdum. Sana sevgimi anlatmaya ne cümleler yeter nede benim kelime dağarcığım. işin en güzel yanıda ne biliyormusun. Her saniye seni düşünmem. Ve seninde her saniye beni düşündüğünü bilmem. Seni çok seviyorum. Aklımın anlatmaya yetemeyeceği kadar çok ve derinden... Kadınım...
Yaşanılanlardan ders çıkarılır da acılardan ders çıkarmak nerede görülmüş. Biber yeyip ağzı yanan biri başucuna biberi koyar mı? Alıp çöpe atmaz mı canını yaktı diye hiç bilemedi kurutmaz mı onu güneşe koyup acısını içinden çekip almaz mı. Neden be sevgili neden vicdan gibi ortaya koydun eski defterlerini. Sararıp giden yapraklarını neden koparıp atmadın iyilerine zarar verir demedin mi. Sandıklarda naftalinlere sarıp da kaldırdın onu.
Çok canım yanıyor be çocuk. Düğüm oldun boğazımda yutkunsam da su içsem de gitmiyorsun. Oturmuş kalkmıyorsun kalbimin ortasından her atışta sen diye gidiyor damarlarıma kan. içimde seller çıksa fırtınalar kopsa da kalkmıyorsun olduğun yerden. Gözlerimi gözlerine bağlıyorsun beni kendine tutsak ediyorsun da hiç mi acıman yok başkasına tutsakken bunu bana yapıyorsun..inandırıyorsun beni bana ait olduğuna ama eski yarda eski yaranda senden geçmiyor. uzatamıyorum ellerimi sana, dokunamıyorum kalbine istediğim gibi. Neydi ki senden istediğim varlığından başka...
Korkular bıraktın bana çığ gibi. Ne aşılıyor ne yıkılıyor. Altında kalıyorum her gücümü topladığımda daha hızlı çarpıyor. Başlarda yalpalayarak da olsa yürüyordum. En azından umudum vardı inancım vardı. Umut verip neden inancımı bitirdin. Kabuslar getirdin gecelerime ya uyumuyorum görmemek için ya da ağlıyorum her uyanışımda. Korkuyorum. Bu korku öyle karanlıkta kalan kız çocuğunun anne ışığı aç demesi gibi değil. Zifiri karanlıkta kalıp karamsarlığın dibinde hapsolmak. Bu korku öyle kabusunda canavarlarla savaşmak gibi değil. Kendinle savaşıp ne kazanabilmek ne de ölebilmek sadece nefes almak ama aldığın her nefese pişman olmak. Bu korku öyle hapis yatmak gibi değil. Özgürlüğünü avuç içinde saklayıp gönül zindanlarına kendini bile isteye atmak..
Uğruna hayatından çevrenden en önemlisi kendinden fedakarlık vermek..
Sadece bana ait bir kalpten başka ne isterdim ki. Her an ya hala varsa, kokusu geliyorsa ara sıra burnuna onunkinin bana geldiği gibi, ya benzetiyorsa ansızın başka birinin sesini ona, hala kalbinde acısını yaşıyor mu acaba korkusu yaşamak ne kadar kolay? Ki ben saflığımı cesaretimi bütün kalbimi getirmişken ona. Ardına kadar açmışken kapılarımı, sınırlarımı kurallarımı teker teker yıkmış iken..
Derdime derman oluşuna aşık oldum. Her yağmur sonrası gelen yalnızlık kokusunu ortadan kaldırdığın için aşık oldum. Dizlerime başımı koyup ağlamayı bırakıp omzunda ağlayabildiğim için, her acı lokmada su verdiğin için, gözyaşlarımı yağmurlarla saklayıp ardından bütün güzel renkleri gözkuşağına çevirdiğin için, kabuslarımı rüyalara çevirdiğin için aşık oldum..Hiç bir şey beklemedim senden acını unutup benimle mutlu olmandan başka.
Seninle çok güzel günler yaşadık ama hep bir yerlerde bir burukluk vardı. istediğim çok muydu senden ben sana her şeyi silip gelmişken neden sen bunu bana yaptın. Neden birini unutamamışken bana öyle güzel baktın, neden bana güven dedin bir gün onun acısını damarlarına kadar hissetmem için mi, her an varlığını neden hissettirdin aslında yokken. Söyle bana şimdi ben nasıl geçeyim senden ilk defa birini sevmişken ilk defa birine güvenmiş iken, ilk defa birini göğsümde uyutmuş iken, bütün ilklerimi paylaşmışken...
gözleri aşka gülen taze söğüt dalımsın... ah ne güzel ne güzel seni sevmek ah ne güzel ne güzel ... ah ne güzel ne güzel seni sevmek ah ne güzel ne güzel....
unuttum sanmışsın seni, bunun üzerine sana yazılır bu mesaj:
seni unutmam için sevgili; sen hiç bir zaman olmamış ve var olmaman gerekti dünyada. sen varsan ve nefes alıyorsan ki daha doğrusu ben nefes alıyorsam, unutmak kelimesi konu sen isen silinmiştir.
yani türkçesi : sende ben kendimi unuturum ancak, seni bilmem ve sen mutlulukla, zevkle ve yaşanabilecek her anı ile bakiyemde kalırsın.bunu sen unutma.
sen sevgimsin benim damarlarımda ve erk gücümün besin zincirinin tüm halkalasısın. sen gelmez isen yanıma olacaklardan sen sorumlusun,
olacaklar ise senin hayalinle seni aldatacağım duygusudur.
sen ve ben iki kutup gibiyiz.
sen artı ben eksi
sen ile aramda bir duygu var ki
kelimelerle anlatmaya kalksak
dünyada sayfa kalmaz.
aradaki bağ ne yol inliyor nede zaman,
bizim yanımızda leyla ile macnun nun la fı bile gecemez
iki kutup gibiyiz dedim ya
birbirimizi durmadan cekeriz ,
yalnız hiç sana yaklaşamıyorum,
tam busefer oldu kavuştum derken
kendimi kilometrelerce uzağında buluyorum
tekrar sana kavuşmak için yollar aşıp geliyorum,
tabi aynı şeyi sende yapıyorsum
ama bir türlü kavuşamıyoruz.
her seferinde okyanusu gecip derede boğuluyoruz.
merak ediyorum,
senle ben yani biz ne zaman kavuşacağız,
yoksa leyla ile mecnun gibi o hasretle mi
bu dünyadan göceceğiz.....