Nasıl gececek ki simdi bu kırgınlık diye düşündükçe insanı daha da üzen durumdur..
Sinirlenmek, küsmek bunlar onarılması için çabalama içeren şeylerken kırgınlık hep kalbin bir köşesinde kalıyor, asla tam olarak geçmiyor.
siz onu rencide edecek her türlü davranıştan ve sözden uzak dururken o sizi takmıyorsa, sizi iyi tanıdığı halde bile bile canınızı yakıyorsa kırılırsınız. bu kırgınlık öyle bir şeydir ki; öfkeden beterdir. o kırık ki yapışmaz, alçı tutmaz, parçaları yerine oturmaz bir türlü. eskisi gibi olmaz hiçbir şey. affettiğinizi söyleseniz de kırılan yer hep bellidir. aynı yerden tekrar kırılmaya hazır bekler.
sevgiyle bağlı olduğunuz insan için herşeyi yaparsınız,adeta gözünün içine bakarsınız,onunla olmak için elinizden geldiği kadar çabalarsınız ancak o sizi tek bir hareketiyle mahveder.kırılmak budur.kızmak,üzülmek.. hepsi geçer de kırgınlıklar unutulamaz...
akşam olmasını beklemek ve kendisini görmeyi istemektir. kendisini görünce kırgınlık geçecektir çünkü. acı çekmek istemeyen bünye sevgilinin kendisini yumuşatmasını ister.
başa geldiğinde, anlamı çok daha iyi kavranan söz. kırılmak, kırıldıktan sonra devam etmek ve sonra kırıla kırıla bin parça olmak. kalbin tuz buz olması ve içindeki sevginin, o parçalarla birlikte saçılıp kaybolması. süpürülüp çöpe atılması.
karşındaki insana sonsuz bir sevgi duyarken hatta ve hatta kolundaki saat gibi ona kurulmuşken *onun sana ve sana dair herşeye vurdumduymaz davranışları karşısında içindeki kalbin milyon parçaya ayrılması durumudur.