bir kızgınlığın, bir kırgınlığın, ertesi gün de devam edeceğini bildiğin anlardır.
yapayalnız girersin yatağa. önceden de yalnız giriyor olsan da bu soğukluk başkadır.
bu sarılma, bu sarmalanma isteği başkadır. gözler doludur çoğu zaman. bir mesaj bir çağrı bir arama beklenir. gözler bir türlü uykuya dalmayı kabul etmez. ve beyin bir türlü uyuyamadığını sürekli inkar eder.
kalp atışları tavanlardayken kapana kısılmış gibi bedenini büzülmüş hissetmek, başlayan nefes darlığının nedenidir ya, kırgınlığını tetikler. gözler kapanır kapanır açılır. bazen yaşlar süzülür gelmeyen bir mesajla. 1001 türlü mesaj veya telefon konuşması belirir kafalarda. onun demesini umut ettiğin şeyler, affetmene bahane olacak şeylerdir aslında. ve o aramaz. sen uyumak zorunda kalırsın acıyan gözlerini huzursuzca kapatıp dünyaya, yeni bir güne yine yalnız başlayacağını bilmenin acısıyla ayrıca. bazen de arar, mesaj atar. ama hiçbir zaman tam istediğin şey olmaz. bahane aramayıp affettin affettin, yoksa ertesi güne yeni bir yalnızlıkla doruklarda kırgınsın.
(bkz: mesaj beklemek)
uyku tutmaz. yatakta dönmeye bile mecaliniz yoktur. gözlerinizde biriken yaşların kulaklara doğru milim milim akışında içinizde de bişeyler kopar. en kötüsü de hıçkıra hıçkıra ağlamak isterken yan yatakta yatan kardeşinizin uyanıpta sizi öyle görme ihtimalidir. serde delikanlılık vardır ya hani. kardeş de olsa bi erkek için ağladığınıza tanık olmamalıdır. sevdiğinin yokluğuna ağlamak suçtur, yasaktır sanki. telefon elinizde beklersiniz. aramazki... o da sizin gibi inatçıdır.
saatler geçer. uyku da küsmüştür.ıı ıhh o da size sesini soluğunu duyurmaz.
sevdiğinizin yatağı gözünüzde belirir. onun yatağındayken uyku da huzur veren kokusu da sizledir. içinizdeki suçluluk duygusuyla, yarımlıkla onu düşlerken sabah ezanı sessizliği bozar.
sevgiliye küsken uykular da size küstür.küslük ve uyku kimin kitabında yanyana yer almıştırki seninkinde yer alsın der içinizdeki ses.