erkek insanının hiç işi olmayan, üzerine vazife olmayan ama bazen mecbur kalınan, kadın yardımcı malzemesinin alışverişi esnasında sepete eklenmek zorunda kalınanlar vardır, hah işte onlar.
işten eve dönmek üzeresinizdir ve sevdeceğiniz o vakit regl olmuştur telefon çalar;
- hayatım gelirken markete uğrar mısın ?
+ ekmek mi ?
- yok ped alır mısın ?
+ hay sikeyim ya, sen çıkıp alsan ?
- ocakta yemeğim var...
yapacak hiçbir şey yok, o markete sike sike gidilir, o alışveriş yapılır.
sikim kadar sepetin içinde sırıtacak olan o pembe paketlerin yanına bir şeyler iliştirmek şart olur. yoksa kasiyerle göz göze gelme durumu var, hafif sırıtıyor bir de piçler...
şalgam suyu, iki bira, yarın için iki ekmek, cips...
yeterince kamufle olan kadın bağı paketi altta, diğer gıdasal aparatlar üstte kasaya varılır.
kasanın üstüne sıralanan malzemelerin arasına iliştirilen kadın bağı okutulurken arıza çıkar, kasiyer elinde bir oraya bir buraya çevirir, okumaz, sonra seri numarasını girer, okumaz, sonra size döner;
- bu okumuyor, başka bir tane alabilir misiniz?
+ ^+%/+%&)^%dghj^+%!'+^&
kadın bağı rengine dönen surat ile reyona gidilir, yenisi alınır, göte sokulur...
o salak ruh hali ile kasada saçma hareketler yapılır, biralar unutulur, şalgam şişesi devrilir, cips ile kadın bağı aynı poşete konulurken poşet yırtılır, yenisi istenir...
ödeme yapılırken kasiyerle göz göze gelinir, kasiyer gülümser...
