neşeliymiş gibi görününen ama hüzünlü şarkılar gibidir. Çünkü bu süreçte sevgiliyi aşk, tutku değilde bir alışkanlık olarak görmeye başlar. Örneğin bol bol seviştiği için sevgili olanlar, uzunca kalanlar vardır. Tamam, o da güzel ama sıradan. Alışkanlık kötüdür, sigara içmek de bir alışkanlıktır. Aynı boku günde defalarca yiyoruz. Sevgili de alışkanlığa dönüşürse, iyiymiş gibi görünse de aslında değildir.
tehlikeli durumdur. zira bağlanıldıkça bir insana hayatın merkezine konmaya başlanır kişi.
ve bir gün ortadan kaybolması halinde büyük çöküntülere sebep olabilir. *
sevgiliyi kısa süre önce eve atma planları yapılırken olay duygusal boyutlara taşındığı andan itibaren geri dönüşü yoktur. sevgili denen hatun bağımlılık yaratmış, kurtulması zor hale gelmiştir. onunla ilgili duygularda yerini daha maneviyata bırakmıştır artık. materyalist yaklaşım yerini ''pembe panjurlu evimiz olacak mı hayatım'' olgusuna bırakmıştır.
bu bağlılığın, sevginin ve aşkın ötesine geçip alışkanlığa dönüşmesini engellemenin gerekli olduğu durumdur. tamamı sevgi üzerine ise; bağlan bağlanabildiğin kadar..
Aşkın psikopat halidir. Onu düşünmediği zaman olmamaya başlar. Saat kadranları iyice yavaşlamaya başlamıştır, buluşma saatine yaklaştıkça. imantahtasındaki boşluk, "gelsin de kucaklasın, başımı dayayayım omuzuna" diye feryad eder. Evde bıraktığı ufacık bir eşyayı defalarca koklatır.
Bu durumda ne yapılması gerekir? Ya evleneceksin terkedilmeden, ya da arkana bakmadan kaçacaksın. Tabi aşkın çelikten halatlarından kurtulabilirsen... Başka tıbbi bir tedavi yöntemi yoktur.
bağlılık olması gerekendir, iyidir, güzeldir. ama iş bağımlılığa vardırılırsa tehlike çanları çalmaya başlamıştır. çünkü tüm bağımlılıklar sınav aracıdır.
ayrıldıktan sonra (ki çok büyük bir ihtimal) en çok yakınacağınız durum olacaktır. baktığınız her yerde sevgili ile ilgili bir anı göreceksiniz gözlerinizi kapattığınızda da sevgilinin çehresini, eğer halen devam eden bir ilişkiniz varsa hoşunuza gidebilir, ancak o ilişki bitince içinize oturacak olan durum.