enteresan bir fikir olabilir kanımca. fakat burada, futbol tabiriyle iltifat edilecek sevgilinin futboldan anlayan ve futboldan anlamayan kişi oluşuna göre iki farklı sonuç yaşanır. futboldan anlıyorsa eğer, sizin ne kadar ince bir insan olduğunuzu fark edip, size yeniden aşık olacaktır. futboldan anlamıyorsa, "ya ver şu kumandayı, öyle bir geçer zaman ki başlayacak birazdan" tarzında cümleler kurabilecektir. bir iki örnek verelim:
sevgilim sen var ya ronaldinho'nun chelsea'ye attığı gol gibi şık, essien'in arsenal'e attığı gol gibi kararlı, taffarel'in henry'nin kafa şutunu kurtarışındaki gibi sahiplenici, alex'in samsun'a attığı röveşata golü gibi estetik, quaresma'nın helsinki'ye attığı gol gibi akıl dolusun. orta sahanın rakip yarı alana bakan dilimindeymişim gibi hissettiriyorsun beni...
-aşkım
+canım?
-çok seviyorum seni
+ehehe ben de seni bitanem
-90 diye tabir edilen yere giden top gibi seviyorum
+efendim?
-kavisli gelen tehlikeli ortayı parmaklarımın ucuyla çeler gibi
+?
-rakip sahayı hızla kat eder gibi
+...
-defanstan dönen topa yaya ture misali yaradana sığınıp abanır gibi
+..
-beklenmeyen bir kontra atakta hızla defansa kapanır gibi
+...
-sen benim 90 artı'da gelen altın golüm gibisin
+...
-sen benim rakip atağına son anda ayak koyuşum, en kritik müdahalemsin
+...
-şık hareketlerle rakiplerimden sıyrılıp ceza sahasına girişimsin
+..
-bu hareketleri golle süslemek istiyorum, benimle santraya gelir misin? al bu da yüzük
+..
-aşkım?
+...
-aa beni terk mi ediyosun?
+...
-bu taraftar seninle hüzün duyuyor =(
+...
-aşkım
+efendim
-biliyor musun?
+neyi bitanem
-seni sabri'nin orta sahadan attığı gol kadar seviyorum
+o zaman aşkımız mahşere kadar sürecek sevgilim...
- gelişine vurduğum!
- orta şut karışımım
- ofsaytına düştüğüm
- duran topların ustası sevgilim (oha!) (bkz: yazar burada kendinden bahsediyor) *
- sıfırına indiğim
- derinlemesine pas verdiğim (özellikle seks sırasında kullanılması tavsiye edilir)
daha önceleri bana açılan ortalar sabri sarıoğlu'ndan gelirken, seni tanıdıktan sonra sanki beckham bana orta yapar oldu.Ben roberto baggio nun 94 dünya kupasında üst direkte patlayan topu gibi hissederken sen bana alex in röveşatası gibi hissettirdir.son saniye de ayağının altından topu kaçıran fevzi gibi kafamı dağlara taşlara vururken, iguita gibi topukla gol kurtaracak kadar özgüvenimi buldum seninle.her ara pasını yanlış algılayan guiza idim, şimdi ara pası atkinson oldum.ben seni yağmurlu günde kaymayı önleyici kramponumu maçın 85.dakikasında değiştirecek kadar şaşkınlıkla seviyorum.4-4-2 yi öğrettin bana ben ki 3-5-2 lerde kalmıştım...gibi bir şeydir.
- bir alex değil.
+ nededin hayatım?
- ama güçlü fiziği ve çalım yeteneği ile brezilyalı ronaldo'yu anımsatıyor.
+ rıdvan aşkım iyi misin?
- 5 yedin mi? yiyeni gördün mü? yerinde görelim mi?
+ ...
hep deplasmanda buluşuyoruz birazda kendi sahamda ağırlamak isterim seni.
kalene girmek istiyorum öyle otuz metre uzaktan değil tam yanına sokulup çizgilerini o filelerini havalandırmak istiyorum.