yine başka bir araştırmaya dayanılarak, insanların duymaktan en çok hoşlandığı kelimenin kendi isimleri olduğu da hesaba katılırsa tadından yenmeyecek olduğu açıkça anlaşılacak harekettir.
(bkz: isviçreli bilim adamları)
Ciddi bir ilişkiden sonra ayrıldıgınızı en iyi anlatabilcek mevzudur. Okadar zaman aşkım canım cicim tatlım der hele birde adamın adı kazım falansa evlat acısı gibi koyar.
aşkım, canım, bitanem ortalık malı olmuş söylemlerken sevdiğin kişinin adı kesinlikle daha anlamlı ve özeldir. tabi sevgiliniz adıyla seslendiğinizde '''neden adımı kullandın ne oldu bi sorun mu var'' triplerine girecek bir mal değilse.
gayet doğal olan seslenme biçimidir. şahsım ısrarlı bir şekilde uygulayıcısıdır.
şimdi bak yeğen; hani o kaşına, gözüne, ipeksi saçlarına, odun ateşinde kızdırılmış gibin kıpkırmızı dudaklarına, orasına şurasına, duygusallığına, zekasına, özverisine, * tekmil özelliklerine vurulduğun vücut var ya, işte o vücut bir ad taşıyor. adlarımızın bir önemi olmadığını ben de biliyorum. ancak ad vücudu var kılar. bu nedenle sevgilinize adıyla seslenmek en az diğer sevgi sözcüklerini kullanmak kadar doğaldır, yapılasıdır. utanmayın kullanın.
tartışma esnasında kullanılıyorsa adınızdan nefret edersiniz o an, çünkü alışılmıştır yıllardır size özel sıfatlar bulmasına. yeter dedirttirir, yeter... daha fazla soğutma adımdan beni dersiniz. dolayısıyla tonlama çok önemlidir. lakin sevgilinin adı okşanır gibi söylenmişse, laçkalaşmış aşk sözcükleri rolünü günlük hazlar da kullanılan sözcüklere bırakmış kelimelerden çok daha hoştur.
çok yanlıştır. kediye, köpeğe insan adıyla sesleniyorsak sevgiliyede hayvansı bir biçimde seslenmek vaciptir.
bayanlara, kelebeğim, kanaryam...
erkeklere, aslanım, kaplanım, mandam ...
(bkz: hayvansın rıza) örneğinde de olduğu gibi.