bazı çarpık,dengesiz, saçma sapan ilişkileri gördüğünde iyi ki sevgilim yok dediğin hayattır.
sevgilin mi yok derdin yok.
ayrıca herşeyin bir zamanı vardır, o da olur. fazla takmaya gerek yok.
istediğiniz yere gidebilirsiniz, istediğiniz kıyafeti giyebilirisiniz, eğer haylazlık yapmak isterse canınız yaparsınız, yoldan geçen birine laf atabilirsiniz. neyin nasıl sonuçlar doğruca sizin urunuz da olmaz.
birine danışmadan planlar yapabilirsiniz. hangi arkadaşınla görüşmek istersen görüşürsün.
canın kontur almak isterse alırsın istemese almazsın. aklın, kalbin, beynin huzurludur.
geceleri başına yastığa koyarken huzurla koyarsın.
eğer sevgilin olsaydı; sana karışacak, kıskançlık yapacak, hem ağır başlı olmalısın sonuçta artık sen başı bağlı birisin, hareketlerine oturmana dikkat etmelisin.
eğer o bir plan yaptıysa arkadaşları ile sende o planda varsın demektir sana söz hakkı vermezler verseler bile gitmeme şıkkı yoktur. gitmezseniz acaba orda bensiz ne oluyor diye düşünürsünüz. beyninizdeki kuşkular sizi yer bittirir uyumak istersiniz ama nah uyursunuz.
ama şu da var;
sevgilisiz hayat daha zordur. bazen size sadece sarılması bütün olumsuzlukları yok edecek kadar değerlidir.
hasta olduğunuzda sizi sizden daha çok düşünen 2.bir şahıs vardır. canınız yanında onunda canı acır.
bir günaydın mesajı ile güne bir sıfır başlamak gibidir.
hayat daha farklıdır sevgiliniz olunca , farklı bir heyecanla gelir , deniz daha farklı yansır gözünüze , içiniz içinize sığamaz.
sevgilili bir hayattan çok daha güzeldir. bir kere insanın kafası rahattır. neredeydin kimleydin bilmem ne gibi zırvalarla uğraşmaz. kiminle isterse onunla takılabilir. kıskançlık krizi çekmek zorunda kalmaz. ne isterse giyebilir. bu ve bunun gibi daha birçok güzelliği vardır. yaşanasıdır.
bazen çekilmeyecek duruma gelen hayattır. her zaman yanında olacak, dertlerini ve sevgisini paylaşacak birini bulamamanın verdiği boşluk öyle kötüdür ki, içine düştükçe bitmez, sonu gelmez...
o, saçlarını okşayamadığın, sarılamadığın, "seni seviyorum" diyemediğin kişidir. çok zordur, çok..
sevgilili hayattan hiçbir farkı olmayan durum. zira insanın öyle bir yanlızlığı var ki; üzerinize 40 tane sevgili çivileselerde o yanlızlık menzilsizdir, o arayı kapatmaya hiçbir sevgi yetmez...yaşayacak ve göreceksin dost.
son düzeyli ilişkimden sonra kendime bir portre çizdim ve artık şunu gayet iyi biliyorum ve etrafımdan duyuyorum : uyuzun biriyim.
birazdaha konuyu açarsak sevgilisiz hayatın bana kazandırdıkları ve kaybettirdirkleri şunlardır :
Cafe yerine kahveye gitmek, sosyoloji,felsefe okumak,
eski dostlarla daha sık görüşmek, profiterol yerine keşkül yemek,
iltifatları unutmak,
fazla gülmemek,
daha fazla tek gecelik insanlar beraber olmak, naz, kapris.. gibi cümleleri hayatından cıkarmak,
bira ve şarap içmeyi bırakmak,
ayrılık şarkısı, aşk şarkısı dinlememek,
sakal bırakmak,
.
.
.
en önemlisi sınıf birincisi olmak tabikide.
yıllardır içinde bulunduğum durumdur. maalesef hayatın manasını anlam verememin sebebidir çoğumuza göre. acaba sevgilim olunca hayata daha fazla değer katabilecek miyim? bu soruyo soruyorum kendime ve dönüp sevgilim olduğu zamana bakınca hayatın pekte farklı olmadığını görüyorum.
yani sevglinizin olması size pek fazla bir şey katmıyor. buna rağmen olmaması çok şeylerde alıp götürüyor. içiniz burkuluyor.
sevgilisiz olmak çoğu zaman avantaj rahat olmaya alışıyor insan.ama sabahın köründe kalkıp buluşmaya gitmek güzel olabilir.
meyvasız ağaca benzeyip, birisi gelsede taşlasa ulan beni diye inim inim inleten. kaba tabiri ise "abazalıkta master yapmak" olarak adlandırabilinecek olan insan halidir.