Diğer türlüsünü hiç yaşamadığı için bu konuda nasıl hissedilir bilmez. Ancak sevgilisi olmadığı için "sevgilim yok" diyebilir. Bunu söylerken de gayet rahat olabilir. Ancak belli bir yerden sonra, yani çevresindeki herkes çift çift takılmaya başlayınca kafada bazı şimşekler çakar. "Neden sevgilim yok?" Diye dövünmeye başlar.
Bu dövünmeler bir işe yaramaz ve bugüne kadar sevgilisiz yaşayan bir insan sevgilisi olduğu zaman ne yapacağını bilmediği için ilişkiyi de peynir ekmek gibi yer.
Sevgilisiz yaşayan bir insanın evliliği, genelde ailesinin uygun gördüğü bir kişi ile olur. Bu durumda, sevgilisiz yaşam bir anda evli hayata dönüşür. Eşler bu durumu kaldıramaz ve "evli ama sevgisiz hayat"a devam ederler.
Bugun okudugum kitabin pek kiymetli sozlerinde soyle geciyordu,
kendi hayatlarinin var oluslarinin anlamsizligini unutmak ve anlamlandirmak icin baskasini buluyor ve hayatlarini baskasinda anlamli görüyor insanlar. Peki bu kendini kandirmak degil midir? Diye bir anektot. Agzima etti bu kitap yeminle.
sevgilili hayattan hiçbir farkı olmayan durum. zira insanın öyle bir yanlızlığı var ki; üzerinize 40 tane sevgili çivileselerde o yanlızlık menzilsizdir, o arayı kapatmaya hiçbir sevgi yetmez...yaşayacak ve göreceksin dost.
bildiğin hayattır. ananızın karnından sevgilinizle mi doğdunuz nan denilesi durumdur. hatta bir de onsuz yaşayamam olayları vardır. yalan söylemeyin allah taş yapar.