keşke bir sevgilim olsa diye düşündüğün bir süreçtir. ama kendini aman ben böyle rahatım deyip sevgilisi olan mutsuz insanları düşünüp kendini şanslı hissetiğini söyleyip avutan insanın hayatı işte.
kalabalığın içinde yalnız kalmaktır. yüzünü nereye çevirirsen çevir asla hissedemeyeceğin bir kokunun artık yok olmasıdır. eğer sevgilin yoksa ellerin yalnız gezmeye katlanmalıdır. sevgilisiz bir hayat, gözlerini kapadığında hayaline yansıyacak sıcak bir yüzün olmamasıdır.
eve yarım saat önce geldim. zil zurna sarhoş. hatunların yanından kalktım, yarım saat sonra hatunlar gelecek diye kalktım.. sevgilisiz hayat öyle bi şey ki işte, ben bu yarım saatlik arada, son ses, aralıksız, bunu dinliyorum; https://www.youtube.com/watch?v=u8C5oRr_jTg
Her an farklı hissettirir ve temelde sevgili ile hayattan farkı yoktur.
Her an farklı hissettirir çünkü her an farklı hissetmeniz tamamen sizle alakalıdır. Sizin hayatınızla alakalı şeyler sizde x hissettirirse, başkasında y hissettirir. Olaylara verilen tepkiler kişilerle alakalıdır yani.
Her neyse, sevgili ile en basitinden sarılıp film izlemek bile hoş hissettirir. Birlikte müzik dinlemek, yemek yemek, sohbet etmek bile çok güzeldir. Ama kötü yanları da olur ara ara. Tartışmalar, kendini beğendirme uğraşları falan derken, bazen kötü yanları olabilir.
Sevgilisiz yaşamda da aynı şekilde bazen hoş anlar olur, bazen kötü anlar. Hayat ne şekilde yaşanırsa yaşansın; bazen hoş anlar vardır, bazen kötü anlar vardır. Trilyonları olan adamların bile "mutsuzum" dediğini unutmayın. Biz deriz ki siktir oradan. Ama adam kendi gözünde "mutsuzdur" yani tartışma bitmiştir.
Sevgilisiz bir hayat ne siyahtır, ne beyaz. Gridir o, gri.
her ne kadar iyi dense de bir süreden sonra mutsuzluğa sürükler. yalnızlık can acıtır hale gelir. bunu aşmanın yolu ise gerçekten hayatınızda yer edinecek birinin olmasıdır. ayrıca artık sadece sağ kolunuz güçlenmez.