otobüs, minibüs, dolmuş, metro, metrobüs, tramvay, fünikiler, marmaray, vapur vb. Toplu taşımaya binip binip buluşuyoruz.
Ne bileyim, ancak kahve içecek paramız oluyor bazen cebimizde. bazen çok daha fazlası.
Bahsettiğiniz gibi rezil, karizması bitmiş ne bileyim ezik falan diye düşünmek şöyle dursun, Her seferinde daha çok seviyorum. Hala heyecanlanıyorum buluşurken, hala görüşeceğimiz sabah uyanır uyanmaz deli gibi enerjik uyanıyorum.
Sözün kısası abiler, buluşulan "sevgili" ise bu bahsettiğiniz şeyler çok bir lüzumsuz kalıyor.
normal bir erkektir. bugüne kadar hep otobüsle, dolmuşla gittim. onlar da otobüsle, dolmuşla gelmişti. bugüne kadar da bu konu ile ilgili bir ima bile duymadım. gayet de mutluyduk. valla ben en baştan durumum, imkanım neyse söylerim. ister benimle olur ister olmaz. ben böyle şeylerde utanmam. he arabam falan yok diye de beni terk edecekse eğer siktirsin gitsin anasının amına kadar yolu var. net.
Toplu taşımanın büyüsüne kapılmış erkektir. O körük, tıs tıs açılan kapılar, koltuk aralarındaki ayakta yolcu havuzları... insani alıp başka bir durağa, bir başka boyuta götürüyor gerçekten.
pek sevilesi erkektir.
buluşmalara otobüsle gelen bu erkeğin kız arkadaşı da buluşmaya otobüsle gitmektedir büyük ihtimalle. sonra pahalı yerlerde oturmak yerine öğrenci bütçesine uygun ucuz bir yere gider otururlar. sokaklarda kafalarında bir yer belirlemeden öylesine dolaşırlar, kimi zaman da deniz kenarına giderler. onlar öyle mutludurlar. ceplerinde 5 kuruş para kalmadıysa -ki bunun verdiği ayrı bir mutluluk ve saçma bir cesaret vardır- içinde yetecek miktarda para olan akbilleri onlara yeter. onlar yeter ki mutlu olmayı bilsinler.