uzun süreli, düzenli seks hayatının hayatın bir parçası olduğu evlilik ve benzeri tarz ilişkilerde, genellikle pahada ağır bir şeyle ilgili görüş ayrılığı ortaya çıktığında, kadınlar erkeğe bir tür "seks ramazanı" yaşatırlar, sonra da bunu direkt olarak sorarsan, sen şöyle şöyle yaptın benim dediğim olmadığı sürece sana o istediğin şey yok, derler.
sonra neden aldatıldım sorusunu günlerce düşünen kızdır.
efendim yaradan sana bi güzellik vermiş ve bu ikinizinde haz almanız için.
yok ben bunu silah olarak kullanıcam dersen, kusura bakma ama halt edersin.
diğer açıdan bakarsak;
adam istediği olmadığında seninle birlikte olmasa ve senin en istekli olduğun bir zamana denk gelse sen ne hissederdin?
seksi sevgilisine hediye olarak gören kızdır. kendisinin sevişmeden aldığı zevklerden veya insani ihtiyacından bihaber, hadi bundan bir habersin bir ihtiyaçlık duymuyorsun madem neden veriyorsun ki diye sorulası kızdır. sonra kaşar olur bunların adları, haklı yere. yani sadece veresiyesi kuvvetli kızlardır bunlar. çünkü duyguların gereği kadar yoğunlukta olmadığı ilişkilerde seks yapıyorlardır seksin kendileri için ne anlama gelmesi gerektiğini bilmedikleri için, ve böyle bir seks de erkeğe aşkın kattığı orgazm şiddetini vermeyecektir. bu yüzden bu seks o erkek için manalı ve hepsinden farklı anlamlar kazanmayacaktır. özel olmayacaktır. özel olmadığı için de erkek bunu mahremi gibi saklamak zorunda hissetmeyecektir kendini...
sevişmeyi bir hediye değil, sevdiğiyle birleşme ihtiyacı olarak da gören kız, kendi insanlığını, hayatını, varlığını bilen bir kızdır. ve seksi sadece sevdiği erkeğe verebilir. bunu da hediye olarak değil, hediye alır gibi hissederek yapar, her bir öpüş her bir güzel dokunuşta güzel bir ödül gibi.... böylelikle adı da çıkmaz arkadaş. erkek böyle yoğunluklu bir seksi arkadaşlarına el aleme dışarıya anlatamaz, özel bulur, paylaşamaz!
zaten kendini erkeğe mal olarak veren kızın kişiliğinden hayır mı gelir allaasen....
zira sevişmeyi büyüten biz erkekler olduğumuz için ve de sevişmek uğruna yapmadığımız şaklabanlık kalmadığından bununla tehdit edilmemiz de çok normal. tabi burada suç kızın olmasa da sevişmeyi ana okulunda ki bir çocuk edası ile oyuncak gibi elinden alma muammelesi yapması da pek hoş bir hareket değil. erkek bu ne yapacağı belli olmaz onu eğitmeye çalışırken ( eğitmeye çalışmak ap ayrı bir saçmalıktır ya neyse ) verdiğin eğitimden hoşnut kalmayıp eğitmeni değiştirmesi ya da yasal olmayan yolları kullanması kaçınılmazdır.
kavga edilir ve kız tarafı kendini haliyle çeker. Morali ya da durum düzelene kadar böyle sürer. Buraya kadar gayet normal. Ama bunu alışkanlık haline getiren kız ve erkek için kısır döngü başlar. işler sarpa sarar.
Amma velakin her bi haltı yediğim halde, benimle her seferinde yatağa girende sıkar. Nerde bunun albenisi, cazibesi, çekiciliği, kaybetme korkusu?
Bunu ceza mahiyetinde değilde, yani elindekinin değerini bilmesi açısından, erkeğe arada bir ultimatom verilmelidir.
Tekrar belirtmekte fayda var; "bunu yapmazsan, bana elini süremezsin" mantığı tamamen yanlış. Fakat, hiç birşey yokmuş gibi de davranıp sevişmek yanlış.
bu tarz başlıklarda kendilerini ifşa eden bayanlarla olunarak ceza-ödül döngüsüne girilmeyebilinir. bu döngüye çekecek kız, kızgın olduğu ya da soğuduğu için cinsel münasebet canı çekmiyor olabilir, "bu vermedi gidip başkasıyla yaparım, çok da fifi" yaklaşımı bizim mahalledeki kedileri andırıyor. biz insanlardan bahsediyoruz.
bir turk erkegine kar$i yapilmamasi gereken durumlarin belli ba$li bi tanesi sayilabilir. hayir zaten oyle bi amaciniz varsa $ayet, onun ustun de boyle bir cumleyle kar$ila$irsaniz, siz her turlu o ihtiyacinizi giderisiniz. siz birakin kendisine yansin eleman.