Bir insanın hem arkadaşı, hem ebeveyni, hem kankası, hem sevgilisi olamayacağını bilen erkektir. Sevgilisinin diğer sosyal çevreleriyle kurduğu ilişki biçimlerine dahil olmaz, söz hakkı sahibi olduğunu düşünmez, özgüvenli olduğu ve karşısındakine de yeterince güvenebildiği için zaten ortak paylaşım alanlarında birlikte vakit geçirmekten başka bir şeyle aklını bulandırmaz. "Aşkım beni niye kıskanmıyon seeen" diye ağlayan sevgilisine biraz üzülerek "seni küçükken hiç sevmediler mi" diye cevap vermesi an meseledir. Üstüne gitmeyiniz. Aklınız varsa bayilerden de istersiniz zatenasdf.
domuz muyum, nötr müyüm, ne bok olduğumu anlamadığım durum.
sevdiğini kıskanmanın diğer adı ''benim dışımda hiç kimseyle güzel vakit geçirmesin'' olduğu için kıskanmak kadar saçma bir bencillik örneği az bulunur. sakınmak denilse anlarım. mesela, başına kötü bir şey gelmesin diye çevresel dinamikleri hesaba katarak bütün tehlikelerin farkında olmak ve uyarmak daha işe yarar ve hayat kurtarır. peki kıskanmanın kime ne faydası var? kıskanma sayesinde racon kesilmiş, ''benim dediğim yapılır'' ilkesi hayata geçirilmiş olur.
ayrıca bu coğrafyada sevgiliyi ya da eşi kazanmak gibi bir kültür olmadığı ve başkası adına mutlu olabilme kültürü çok eksik olduğu için, bencillikle harmanlanmış muazzam bir sahiplenme ve dikte etme var o kadar. aksi halde, ''neden ve neyden kıskanıyorsun?'' diye sorulunca ''seviyom yea ondan'' gibi ilginç bir cevap alınmazdı. çünkü,
- seven kişi, sevdiği kişinin başkalarıyla vakit geçirerek mutlu olmasından keyif alabilmesi ve onun adına mutlu olabilmesi durumunda, ortada kıskançlık diye bir şey kalmaz. eğer ki ''benimle güzel vakit geçirsin, başkalarıyla değil!'' derseniz, bu durum bencilliğin ötesine geçemeyen histeri dolu kıskançlık vakasına dönüşür.
buna ek olarak, aldatma hikayeleri ile kıskançlık duygularını birbirine bulaştırmamak lazım. yani, sevdiğiniz kişi başkasıyla aynı yatağa girmişse, bu zaten başlı başına bir sonuç doğuracağı için, kıskançlık ya da onun adına mutlu olmak gibi bir şeyden bahsedilemez.
sonuç olarak herkesin deneyimi, tarzı kendini bağlar. bana göre sevdiği kişinin ilgisini çekmek için mücadele etmek, pes edip kıskanmaktan daha iyidir. ha, bir zaman sonra sevme şiddeti daha mantıksal bir düzlemde seyrettiği için, bu muhabbetler henüz başlamadan önce kökten çözüm üretilebiliyor; sevgili olmayarak. dediğim gibi, herkesin bir sevme tarzı ve sevdiği için bir şeyler yapma tarzı var.
"ben kıskanman, bence bir sorun yok, istediğini yapabilirsin" diyen erkek, nötr erkektir kim ne derse desin.
Yoktur duygusu falan, boşluk dolduruyordur sizinle hepsi o.
Sevgilisi tarafından ilk başta yadırganmasa da sonrasında sorun çıkaracak erkektir. Hem nasıl kıskanmazsınız ki? Babam sadece domuzlar eşini kıskanmaz derdi.
ya sevmiyordur ya da kıskanmıyormuş gibi davranıyordur. hele kız huy haline getirdiyse her fırsatta kıskandırmayı, çocuk olayı çözmüşse, el mi yaman bey mi yaman diyerekten kızı o acınası haliyle başbaşa bırakıyordur.
öz güveni yüksek erkektir. kıskançlık çok ilkel bir duygudur. bir kadını seviyor olmanız ona hayatı her şekilde kısıtlama hakkını size vermez. karşınızdaki kadın sizi seviyorsa, ona güvenin yeter....kıskançlık ilişkiyi de sizi de o kadını da yıpratır.
ben, sevmemekle ilgisi yok aslında. bu daha çok kıskanmanın bi sike yaramaması ve gereksiz onun üstünde baskı yapması. birini zincire de vursan aldatacaksa aldatır, bu karakter meselesi ve senin kıskanç olman bi sike yaramıyor.
bunlar boş işler bana göre. godoş falan olmakla ilgisi yok gitsin başkasının altına yatsın demiyor kimse zaten sadece kıskançlık bunu önlemez diyorum.
Öncelikle soracağım soru kıskanma hissi herkeste olmak zorunda mı? Kıskançsızlığımın nedenlerinin aşağıda yazdıklarım olduğunu düşünüyorum. Ben istediklerimi mantıklı bir çerçevede belirlediğimden çoğunu elde ettim ve hiçbir zaman kimseyi kıskanmadım, kızları etkilemek için hiçbir şey yapmadım. Ülkemizdeki en iyi okulları okudum, en iyi eğitimleri aldım. 2 dil daha öğrendim. Yapabilirim dedim, insanlar üzerinden hayaller kurmadım, çünkü kimsenin nasıl davranacağı belli olmuyor. Bu mantıkla düşündüğümden şu ana kadar sevgilim olmuş 3 kişiyi de kıskanmadım, sadece onlarla sık sık görüşmek istedim, birçok tanıdığımın yadırgadığı bir iş de becerdim. Son sevgilimi tanıyalı 3 hafta olmuştu, ancak onun kendime hiç uygun olmadığını düşündüğümden kurtulmak için kız arayan bir arkadaşımla tanıştırdım ve bir daha aramadım, üzülmedim de. 2 yıldır ilişkileri var ve evlenmek üzereler * Hiçbir değişiklik hissetmedim. 21 yaşıma kadar kızlarla hiç uğraşmadım, hep zaman kaybı olarak gördüm, sevgiden haberim de yoktu, sevgiyi yeni öğrenmeye başladım ancak genelde bana sevgisizsin diyorlar. Orta okulda numaramı almak isteyen hoşlandığım kızı yollamıştım, 3 yıl uğraştı kızcağız ama bende o zamanlar kafa yok, kullanmaya bile çalışmamışım kızı, eve gidip internetten araştırma yapardım veya oyun oynardım. ANCAK, belli bir yaştan itibaren ne oluyor bilmiyorum, insanlara daha çok ihtiyacım olduğunu hissediyorum ve daha çok arkadaş edinmeye, muhabbet kurmaya çalışıyorum.
ilk ilişkimde başlarda kıskanıyordum erkeklerden falan. Ama ilerleyen zamanlarda gereksiz bişey olduğunu anlıyorsun boşuna kafamızda kuruyoruz. Çünkü yapıcak kişi her türlü aldatır ruhunda duymaz. En kolayı ve güzeli güveneceksin.