aslında hemen oracıkta, azıcık bile sorgulamadan, kuytularda empati kurmadan yargılanmaması hatta yadırganmaması gereken bayandır.
bugün aşağı yorkşayırda yapılmış bir çok bilimsel deney gösteriyor ki küfür, sövme ve hakaret bir meditasyon aracıdır. hatta batılı ve güneyli ülkelerde bu işin ticarete döküldüğü de yüksek malumunuz dahilindedir. adamlar babacım açıyor bir salon, mobilyası yok, kliması yok, algısı vergisi cüz'i, koyuyor oraya iki sandalye. sandalyenin birine kendi oturuyor, diğerine müşteri. müşteri "sen nasıl bir yavşaksın, deve kuşu kadar götün var ama alenen fil yarraaaa almaya çalışıyorsun"dan giriyor, efendime söyliyim "seni kuytularda tokmaklayanlara ben rütbe takıyordum"dan çıkıyor. ve bu basit işten milyonlarca sterlin kazanıyor. bu müşterilerinin arasında sioların bilem olduğu konuşuluyor.
o halde başlık kahramanı bayanın da bazen rahatlamaya hakkı olabilir. herkesin birbirine küfür ettiği bu dünyada bayan dediğimiz güzel şeylerin de sövmeye hakkı olduğunu ben dahiliye uzmanı ile bilem tartışmam!
haaa şu da var ki; davasında sonuna kadar da haksızdır! kimse kimseye sövüp sonra "şaka yaptııım" diyemez. ehehe diye de gülemez. ehehe ne amına koyim ortaokul talebesi misini sen!