sevgilisine maddi anlamda da destek vermeye çalışan erkektir. bazen bunu sormak cebine para koymaktan daha değerlidir onun için. Küçük bi mutluluk verir 2 tarafada. Aksi bi durumda, Hatta sevgiliyle tartışmanın, kavganın ortasında "paran var mı" diye sormak bile onu nakavta itebilir. Ne zaman sıkışırsanız, bu soruyu sorun, sizi kurtaracaktır. Ama En güzeli, içten bir şekilde durduk yere sormak ve gerçekten bu güzel havayı ona solutabilmektir. Solumazsa mecburen paundu ateşleyecez yapcak bir şey yok.
Not:cebinizde banknot varsa ve gördüyse bu soru banknotu yalan eder.
paran var mı diye sormak, onu ezecek bir laftır. daha ılımlı şekilde sormak lazım diye düşünüyorum. maddi durumlar nasıl bıdık, ay sonunu görebilecek misin... gibi laflarla anlamaya çalışma çabanız onun hoşuna bile gidebilir ya da en azından utanmasına sebep olmaz.
direk para vermek yerine mesela, maaş yatsın yanına geleceğim dediği zaman maaşının yatmasını beklemeden uçak biletini almak gibi küçük jestler onu daha çok mutlu eder.
sevgilisine bu soruyu sorabilen insanlar zaten canım cicim aylarını geçmiştir. belli bir rayın üstüne oturmuş ciddi ilişkidir. bu soruyu bazı aşamaları geçtikten sonra sormak iki taraf içinde anlaşılır olabilir. kalkıpta bir haftalık sevgilinize sakın paran var mı diye sormayın...
erkek: paran var mı bitanem?
kadın: hı hı var canım.
erkek: bak yoksa söyle. ne kadarın var?
kadın: ya hayatım çok yok ama lazım da değil. evdeyim zaten hep.
erkek: tamam al şunu. gidip para çekelim biraz daha vereyim.yanında bulunsun.
hesap öderken bulunduğun yerde kredi kartı geçmemesi durumunda başıma gelmiştir. bir iki lira eksik olsada beni yerin dibine sokmuştur. (bkz: bilen bilir ağa)
parasızlığı ve kıt kanaat geçinmeyi iliklerine kadar yaşayan. Nolursa olsun sevgilisine bunu sorma gereği duyar. isterse cebinde 1 lirası olsun, sorar ve onu da çıkarıp verir. Cömerttir her manada. Şart şurt, Rağmenler yoktur dudağında.
normalde boş bir davranış diyebilirim ama içtenliği kabul edilebilir durumdaysa karakter meselesiyle alakalı. ihtiyacı olana ırk cins ayrımı yapılmadan dostun arkadaşın ailen fark etmez paran var mı denmeli.
allah'ın kız kısmına verdiği cezadır.
son ilişkimde 'varsa bir 500 çekersin dimi?' eşliğinde gelmişti kendisi. ulen, zaten burs 300 lira, 500'ü nereden bulayım ben? okuyan da fabrikatörüm zanneder. öğrenciyim amk.
bir de bunlar 'karı parası yemem ben' şeklinde gezerler genelde. düşman başına bile değil.
ama eğer ki parasız sevgilisi zorda kalmasın diye soran erkekse öpülür, koklanır.
Not: itiraftan sonra eski sevgiliye de giydirildi. içi tamamen dökülen insanoğlu artık kaldığı yerden devam edebilir.
- paran var mı askitom ?! *
+ yok para versene bana.
- yapma bnde sende isticektim.
+ malesef yok bende.
- seni bi eve götürücem ikimizede yetecek kdar para vercekler sana alt tarafı 5 dakika dişini sıkıcaksın ? nedersin ?
+ ne evi nasıl bi ev.
- genel bi ev.
masayı mesken tutan dansöz için ;
-aşgım bi 20 lira verde takak.
diyen öküz kadar kaba değildir.
insanlık halidir. ihtiyacı olmuştur. Borç alacak, bir süre sonra geri ödeyecektir.
Eskiden nazik bir soru olarak gorulurdu. ince adam işiydi.
Şimdiki sevgiliklerde ince hesaplar yapan adam işine dönmüştür. Ya hesabı Alman usulü yapmayı teklif edecektir ya da kıza sen ode diyecektir. Simdilerde ince olan ise geri vermek üzere borç istemesidir. Parası olmamak çok doğaldır ancak beraber olmak istediğin kişiyle ilgili hesapcilik erkekliğe biraz yumuşatıcı katmaktir.
Benim parami yemesin yanımdaki hatun diyorsan o kalitede birini bulacak kalitede ol o halde.
normal bir erkektir. Sevgilisini rahatlama aracı olarak cinsel obje olarak görmeyen erkeğin aslında aşkın "bir şeyleri paylaşmak olduğunu" bildiğini gösterir. bir gün kızda para olabilir bir gün erkekte ve paylaşımla bu aşk daha ileri boyutlara taşınır.
ben de sordum. ben de bu erkeklerdendim. bir erkek için gerçekten kolay değildir. utana sıkıla sorulur bu soru. ben sadece çok sevdiğim kadına sorabilirim bunu...
o zamanlar öğrencilik hali tabi, seviyorsun da kızı aşıksın sırılsıklam. beraber dışarı çıkmalar, sinemaya gitmeler, kahveler, biralar, birlikte yenen yemekler... ve bir zaman sonra biten para. annen baban sevdiceğinle her gün gez dolaş diye hesaplayarak göndermiyor ki sana para:) bir noktada bir de bakıyorsun ki para bitmiş. hanım kızımız hadi sinemaya gidelim diyor; kitleniyorsun. akşam dışarı çıkalım diyor; ıı ııh tık yok!
sonunda bakarsın gözlerinin içine sormadan önce, sorarken kaçıracağın gözlerin için vicdan muasebesidir bu aslında. dersin ki:
hayatm bende hiç para kalmadı, yani ee şeyy... bitiremezsin, toparlayamazsın cümleyi. ama o seni anlar zaten -o yüzden aşıksındır ona! seni anladığı için!
bu sorun çözülür böylelikle. beraber olursunuz, hayatın her şeyini işte o zaman paylaşırsınız. ilişki sadece sex yapmaktan ve eğlenmekten ibaret değildir. ilişki sadece tarafların birbirlerine biçtiği rolleri biri illallah edene kadar oynamak hiç değildir. bunu anlarsınız ikiniz de. dünyanın en güzel duygusudur bu. o günleri, o anların bana verdiği dersleri asla unutmayacağım.
ulan amma da dramatize ettin olayı lavuk diyebilirsiniz içinizden. vallahi öyle değil işte. hayat bu!
şimdi allah'a binlerce kez şükür bunu diyecek bir durumum yok. bunu diyen herkes için de dileğim gönüllerine göre versin allah.
bu soruyu sormadım epeydir kimseye, ama bunu sorduğum kadar da sevemedim kimseyi. ondan özlerim o günleri...