her şeye rağmen kendini kötü hisseden erkektir. boşluğa düşmüştür. ne yapacağını bilemez. hayat boş gelmiştir ilk günlerde. yavaş yavaş düzelmeye başlar tabi her şey. ama yarayı dindirecek tek merhem yeni bir potansiyel yara açıcıdır.
Ilk zamanlarda bosluga dussede, hanı zaman herseyın ılacıdır ya oyle derler.bellı bır zamandan sonra alısır onsuz yasamaya ve bununla bırlıkte yenı ufuklara yelken acar ve tamamen unutur.
+ kanka kızdan ayrıldım
- siktir et sana başka kız mı yok.
vay be aziz cinsdaşlarım ne kadar da pragmatik ve zekisiniz. oysa kız öyle mi? haftalarca ajitasyonu yapılır şiirler şarkılar laf sokmalar.
sevgilisinin değerini anlar. Çok kızla çıkmış olgun bir erkek olarak her sevgilimle ayrılmam beni çok üzmüştür. Beraber geçirdiğiniz aşk dolu zamanlar gelir aklınıza hüzünlenirsiniz. Kötü birisiydi der avunursunuz. Yerini dolduracak birini bulmak uzun zaman alabilir. Şimdi burada olsaydı bu ufaklık keser sapı gibi olurdu dersiniz. Acı ve abazalık çekersiniz. Bütün bu acıları yaşayacağınızı bilmenize rağmen onursuz bir birliktelikse gözünüzü kırpmadan yine terk edersiniz.
sevgilisinden ayrılan erkektir. sevdiğini sanmıştır. oysa anlamdırdığı şeyin "ilişkisel bir ticaret" olduğunun farkına varmadan yaşanmış, kısaca "aşk" ya da "sevgi" olarak tanımladığı o duygunun boşluğuna girecektir. egosal zafiyetlerini giderdiği bedenin artık yaşamında olmayacağını düşünmek onu üzecek ve bu boşluğu bilimum şeylerle dolduracaktır. bu duygunun cinsiyeti yoktur. kadın erkek farketmeden egomuzu tatmin eden bireye "sevgili" "aşkım" diye hitap etmekten vazgeçmediğimiz sürece yaşanılacak travmadır. oysa ilişkilerde aşk veya sevgi sonra gelişen duygulardır. ilişkilerin anlık temeli cazibe yada cezbetme devamı ise iç güdüsel olarak üremeden ibarettir. kaygısızca seks yapabileceğini fark eden erkek emin olun bir oduna bile "aşkım" diyebilir. oturup geçmesini beklemekte yarar vardır. bol bol sevişmek gerekir.
