avutmak değil yatıştırmaktır. zira avutulacak bir dert değil yatıştırılacak bir derttir aşk acısı. kıvarnırken arkadaşın acıyla onu bir nebze de olsun teskin etmektir. elbette siz konuşunca bitmez acı ama yavaşlar.
(bkz: üzüntü paylaştıkça azalır)
sevgilisinden ayrılan arkadaş aslında ayrıldığına değil kendisine gösterilen sahte denecek kadar yakın ilginin bitmesinden dolayı üzülüyordur. mantıklı bişiler söylemek o yüzden bir işe yaramaz, sadece ilgi göstermek yeterli olur. yalnız değilsin mesajı verip göndermek son derece yerli bir eylemdir bu durumlarda.
siz onu nasıl teselli edeceğinizi bilmezken, karşısına çıkıp üzülme hayat işte kem küm diye gevelemekten korkarken, gözleriniz dolmadan doğru düzgün iki kelimeyi bi araya nasıl getireceğinizi bilmezken , onun çoktan yeni bi ilişkiye yelken açmasıdır. şu acı dedikleri herkesi yarıp geçmiyor ah mal kafam ne zaman anlayacaksın, bazılarını sıyırıp geçiyor.
ne yapacağını bilemezsin. yarım saat içerisinde 267 kez 'oğlum boşver yaaa' dersin saçmalarsın. bu gene masum bir yoldur.
bir de siz birlikteyken gördüğü şeyleri siz ayrıldıktan sonra söyleyen arkadaşlar vardır.
' kanka zaten ecem söyledi arada eski sevgilisine mesaj atıyomuş iyi oldu ayrıldığın' gibilerinden cümleler kurarlar. böyle bir avutma tarzı olmaz yapmayın. *