kırk yılda bir zar zor manita yapmış erkeğin haliyle sıfır risk oynadığı harekettir. ne yapsın sen her gece bir başka çiçekten bal alırken öyle melül melül bakar bu garibanlar. bu açılım eksikliğini de düzen, ahlak, terbiye sosuyla sıcak sunarlar. kendi doğal kimyasını tanımamış, kendiyle barışmamış, dogmalarla, toplumun çaktığı kurallarla yaşayan milyonlarca erkek buna örnektir.
az sayıda bulunan erkek tipidir. sevdimi tam seven delikanlı erkekler bu gruba girmektedirler. allah o erkeklere zeval vermesin.
(bkz: nerde)
(bkz: bana da verin ondan)
seviyorsa zaten gözü başkasını görmeyecektir.. bakmaktan bakmaya fark vardır.. öylesine bakar geçersin ama eğer akıldan sapıkça şeyler geçirerek bakılıyorsa o erkek lazım değildir.. sevgilisi yanındayken bakmaması sevdiğine verdiği değeri gösterir..
ilişkide gösterdiği sadakati karşı taraftan da bulabildiği takdirde mutluluğu büyük olasılıkla yakalayacak olan erkektir. olması gereken olduğu halde garipsenmesini yadırgayabilir. toplumdaki "erkeksin, aslansın, kaplansın, sark ona buna koçum!" gazına gelmez ki bu aklı başında bir insan evladı olduğuna delalettir.
elinde olmayarak başka kıza bakamayan erkektir. yani bende öyle oluyor abi, çok mu sadığım ne? yok bence bunun sebebi; ben aldatılırsam çok canım yanar, bu yüzden bana yapılmamasını istediğim bir şeyi bende yapmıyorum, evet bu.
karakterli erkektir. elini tuttuğu, dudaklarından öptüğü, en başta ve en önemlisi de kalbinde yer eden biri hayatında bulunduğundan, onunlayken ve ona saygı duyarak başkasına bakmayandır.
Söz konusu olan sadece bakmaksa böyle bir erkek yoktur. Bunda çok kötü bir niyet te yoktur. Güzel bir kıza bakılır, bakılmalıdır da, yazık olur sonra.
Yok illa ki bakmıyorsa bir kaç olasılık söz konusu olabilir. ilki görüş alanındaki kızların birbirinden berbat olması.
Bir sonraki olasılık adamımızın ilişkinin çok başında olması. Bu durumda ayakları yere basmaz insanın, lakin çok uzun sürmez. Bir başka olasılık ise adamımızın salak olmasıdır. Bir kıza bakmamayı erdem olarak saymamak lazım. Zira sizin yanınızdayken de yanınızdaki kadın karşıdan Brad Pitt gelse bakacaktır. Sizin illa ki Adriana Lima'yı beklemeniz gerekmez. eloğlu acımıyor, siz bakmazsanız bir başkası zaten bakacaktır. Söz konusu olayla ilgili bir anım da şu şekilde cereyan etmiştir. Bornova küçükparkta eşimle dolaşırken karşıdan kot pantolonlu ve üstünde beyaz bir tişört ile bir ablamız gelmekteydi. Gayet hoş bir şey. Ama asıl ilginç tarafı beyaz tişörtün nemli olması ve içine bir şey giymeyi de unutmuş olması. Gel de bakma... Durumu gören eşim de " Bak, bak... Buna ben bile bakarım" diye devreye girmiştir de beni vicdan azabından kurtarmıştır.
Yine de unutulmamalıdır ki bir kadın asla bir erkeğin kendisine bakması için giyinmez. Önemli olan diğer kadınların kendisine bakmasıdır.
geçen yaz gittiğimiz bir festivalde malum sevdiceği bırakıp gittim falan orda bir görevliyle yakınlaştık biraz. yakınlaştık dediysek öyle arkadaş anlamında konuşuyoruz falan kızla. bir gün odama gel dedi. ben bir bahane bulup gitmedim o odaya. bişey olacağından değil ya olursa korkusuyla. yapamadım sevgilime. sonra noldu? geldik, 1 hafta sonra bitti. pişman mıyım? değilim. gene olsa gene yapar mıyım? yaparım. öküz müyüm? size bırakıyorum.
köpek gibi aşık da olsa karşısında domalan kıza bakmayan erkek yoktur diye bu başlığı söndüreceğimi düşüncüğüm mantık yanılgısıdır. Erkeklerin hormonları var kardeşim, sürekli pompalıyor vücut.. nereye bakmıyor.. Bakmayan ya yalancı ya da oğlandır bence.(bencesi de yok gerçi; sence, onca, bunca, hepimizce..!)
simdi aslında olay şu. elbette bakar bakmayan erkek yoktur. hangi erkek karşıdan maxi mini giymiş bi hatuna bakmas ki . bakmadan bakmaya fark vardır ama bakar ama güzel diye bakar aşkla hoşlanma arasında ki ince cizgidir bu. bi çok erkekten hoşlanabilrsiniz veya birçok kadını beğenebilirsiniz ama sadece bi tanesine tam anlamıyla aşık olursunuz