azizim o kadar sinirliyim ki şu an keşke bu satırları yazacağıma kafası gövdesinden giyotinle değil de satırla ayrılan eski bir fransız devrimcisi olsaydım. oh mon dieu! büyük adamdın robespierre, şimdi ise büyük bir ruhsun...
tanıyorum ben bu kızı. ulaş adında bir arkadaşımın sevgilisi idi. şimdi ise eski sevgili statüsünde. unutamıyor ulaş bu kızı. ne zaman neşelense bir bıçak gibi kesiliyor gülüşleri, ne zaman yolda gezen bir çift görse iç çekiyor ulaş. tanrı şahit ya çok sevmişti onu. hatta ben de şahidim. şimdilerde ise 'o' kızı farklı şekilde anıyor. orospu ya da kaşar diyor. oysa eskiden ona balım derken bile kalbi titrerdi. "terk edemem onu" derdi ulaş. kızın etnik kökeni ve dini görüşleri ulaş'ınkiler ile zıttı ama ulaş bunun üstesinden geleceğine inanıyordu. ulaş'ın ailesi kızı kabul etmeyecekti ama ulaş buna da göğüs gerecekti. sevmek denen şeyin tanımını yapıyordu ulaş... nice şairin ruhu can buluyordu ulaş'ın nefesinde.
çok değil, birkaç ay öncesinde yaşandı ve bitti her şey saygısızca. eee aldatmanın tadına varınca doğru söylese de kimsenin umurunda olmaz bazı şeyler. burak kut'a buradan sevgiler. mekanı cennet olsun. evet, benim gözümde ölmüştür... dizi falan çektiydi bir ara hatta. ıyyyy... iğrençsin burak! ama saygıyla anıyorum.
ulaş'ı hiç böyle görmemiştim. sözlükle alakası olmayan, okuluna gidip gelen, arada sırada facebook'ta tarlasını biçen, manga ve teoman dinleyip sevgilisini düşünen bir çocuktu ulaş. cidden severdi o kızı ve inanın başka bir kız geçmezdi bile aklından. hatta yolda yürürken önümüzden geçen ve kalçaları ile doğanın kanunlarına meydan okuyan kızlara bile bakmazdı. o derece sadıktı. aptal aşıktı ve bu durum onun hoşuna gidiyordu. övünerek anlatıyordu bunu. en sonunda kızı bizim arkadaş ortamımıza getirdi. kızda nasıl desem, böyle kaşar bir hava seziyordum. sanki bana kaş göz yapıyor gibiydi... hatta bir ara tuvalete geçmeye çalışırken kalçalarını bana doğru sürtüp ilkel bir şekilde bana kur yapmıştı. ulaş'ı o kadar severdim ki anlamamızlıktan geldim. ulaş hiçbir zaman sözlüğün karanlık ve çamur sokaklarında yürümedi. ama hayat arkadaşı olarak seçtiği kızın ugglarında bu yolların çamuru dans ediyordu.
sonra kötü haberi geldi bana. sözlük zirvelerinden birinde kızı içirip kirletmişler. bu da yetmezmiş gibi kızın tc kimlik nosu ile milyarlık borç yapmışlar. kızın iki aydır izlediği dizinin finalini de söylemişler kıza. bir cuma namazı sonrası kızın ayakkabılarını saklamışlar (burası kolpa olabilir) kızın sakallarını jiletle traş etmişler. kızın cep numarsını inci sözlük'te paylaşmışlar.... ve en kötüsü, kıza amatör bir şarkı söyletip youtube'a atmışlar. şarkının adı "seni unutmadım sevgilim"...
ulaş öğrendi bunu geçenlerde. yıkıldı... okulunu dondurdu. bilmemezlikten geldim. anlat dedim... anlatmadı. içimden bir ara pis pis güldüm. iyi olmuştu aslında. ulaş dünyanın ne kadar pis bir yer olduğunu görmüş oldu. günün birinde sözlük yazarı falan olmak isterse diye sözlüğü de öğrenmiş oldu. sanal alemi de reel alemi de birlikte tanıdı. öğrendi ulaş, öğrenmek ulaş'a gördürdü. görmek ulaş'ı üzdü. üzülmek ulaş'ı büyüttü ve büyümek dünyayı kirletti.
