Bir kız vardı üniversitede sevgilisi vardı ama sürekli benimle ilgileniyordu. Çok da tatlı ve güzel kızdı. En son beni sınıftayken dışarı çağırmıştı. Ben de gitmedim mk. Ne başıma bela mı alacağım bu yaştan sonra? Herkes haddini bilecek.
ah güzel kadın... teni tenine değen kişinin seni çoğu zaman anlayamadığını bilmek beni de üzüyor doğrusu. keşke onunla değil de benimle olsaydın. senden bir yıldız kadar uzakta olsam bile yakınında olan adamın sana veremediği o hak ettiğin değeri sana verebilirdim.
boğa burcu kadınında işe yaramaz. diğer burç kadınlarını belki sevgilisinden ayırabilirsiniz ama bu kadınları ayıramazsınız. aldatılsalar bile aldatan sevgilisinden vazgeçemeyen garip kadınlar.
Burada atıp tutan atarlananlara harbi teesüf ve küfür ediyorum.
Ulan biz de onurlu adamız. Biz de kimsenin yuvasını yıkacak insanlar değiliz. Ben bu kızı tanıdığımda alnında sevgilisi var yazmıyordu. Karakteri o kadar hoşuma gitti ki geri duramadım. Zaten tam meylettim ki sevgilisi olduğunu öğrendim.
O zaman vazgeçeceksin abi diceksiniz. Ben de öyle dedim. Ama olmuyor ki. Böyle dile dolanan bırakamadığım bir şarkı gibi ama bak serdar ortaç demet akalın şarkısı gibi de değil. Hani bir filmde bir yerde duyarsın melodisini unutmamak için sürekli dinlemek istersin. Benim için aynen bu. Hem zaten istediğimiz her şeyden vazgeçmeye zorlanıyoruz bari bunu istemesi bedava olsun lan. Bari az burada linç etmeyin bizi.
Piçlik yapıp kızı ayırmaya ya da ayartmaya da çalışamazsın. Diğer adama kızmak istersin ama ona da kızamazsın. Kimin ne suçu var ki? Zaten onun hakkında kötü düşününce kendinden de soğuyorsun. Ama bu arada da hep görmek konuşmak iletişime geçmek istiyorsun. Git esrar çek eroin iç daha mantıklı bağımlılık mk ama yok işte siktiğimin kafasına söz geçmiyor ki. istiyor da istiyor.
Ne bileyim işte. Karman çorman bir şey. Siz siz olun iyi stalklayın sarmadan önce. Sonra çok bozuyor adamı.
insanın başına gelebilecek en kötü olaylardan birisidir. zira aşık olduğunuz kadını bir başkası ile el ele dolaşırken görmek adeta bir kanser misali sizi içinizden yiyerek eritmeye başlayacaktır. her gece yastığa başınızı koyduğunuzda, ilişkilerinin bitmesini isterken bir yandan da bu ilişkide ne kadar mutlu olduğu aklınıza gelecek ve kararsızlıklar içinde gecenizin bir çoğunu onu düşünerek geçireceksinizdir. aklınıza bir gün aşık olduğunuz kızın sevgilisini onu incitmeye çalışırken görmek ve hem kızı kurtarmak hemde bunca zamandır olan hıncınızı almak gelir.
bilmiyorsa bir nebze de biliyorsa hiç hoş bir şey değil. ya her şey aşk değil, her hissettiğiniz aşk değil, her şeyin sorumlusu aşk değil. biraz kendinize hakim olun, insanların arasına girmeye kalkmayın. bir gün aynı şekilde sizin de aranızı bozan olur
daha kötü seni seviyorum da denilmesidir.
bu sevgilisi olmayan başka bir erkek tarafından yapılmış davranıştır.
şimdi doğru mu yanlış mı ona gelelim
--->sevgilisi olduğunu bilmiyorsa sorumsuzluk. insan o özel iki kelimeyi araştırmadan sorgulamadan "içinden" öyle geldi diye söylemek zorunda mı? zorunda ulan zorunda işte. içinden geldiği gibi davranmazsa insan nasıl özgür olur! ama sorumsuzluk.
--->sevgilisi olduğunu biliyorsa acizlik ya da güçsüzlük. gerçekten aşık olduğunu düşünemez mi! gerçek aşkı o olduğunu sonunun yavaş yavaş geldiğini kendisi bilmesine rağmen içimde nedentutayımcılardan olamaz mı! olur bal gibi de olur. sana mı soracak içinden öyle geliyor işte.
sevgilisi olan erkekler rahatsız olabilir ama sevgilileriniz bireydirler özgürdürler size zincirli değildirler ve de kafalarını asla ama asla kuma gömmemiştirler.
ve şimdi savunma mekanizması senin sevgiline yapsalar ne olur
diyecek olanlar
sevdiğim ya da seveceğim kızın kafası bu iki kelimeye karışıyorsa
benimle hiç olmamış ki.
güzel deney aslında
biraz acı.
olmayacağını bile bile lades olmaktır. evet çok hoşlanırsın her gün belki de fotoğraflarına bakarsın ama belki de kim bilir özendiğin onların ilişkisidir yani o kıza duyulan sempati ve aşk değildir. hep bir ukte olarak da kalır delikanlı olanlarında. olmayanlarında ise hep bir araya girme çabası mevcut olur.
boktan da öte durum fakat aşık oluyorsun lan elinde mi sanki. sevgilisinin olması duygularını dizginleyeceğin anlamına mı gelir? aşk insanın düşünme yeteneğini alıyor elinden zaten. gidip kıza sevdiğini söylemekte öyle ibnelik, yavşaklık falan değildir. gerçekten seven içinde tutamaz sevdiğini. sonucu bellidir, hüsrandır. reddedildikten sonra sevgililerin arasını bozmaya çalışmak şerefsizliktir. onu savunmam ama her yerde her şekilde savunurum seven sevdiğine söylemelidir duygularını. hem izlediğiniz o titanik'te yaşanan aşk tam da bu değil mi? bilmem kaç dalda ödül alan, tüm dünyanın izlediği film. orada izleyince güzel, gerçek hayatta yavşaklık mı oluyor? aşk tesadüfleri sever de aynı değil mi? "ah ne güzel aşk hikayesi" oluyor dimi izleyince.