birşey ne kadar ulaşılmaz olursa o kadar insanı cezbeder. aslında aşk denilen şeyin özetide budur. kişinin bu duyguyu hissettiği kişi yakınındaysa ve tek tarflıysa olayın cazibesi daha da artar. bu sebeble en güzel aşk budur. zaten aşık olduğun kimseden karşılık alırsan 1 kaç aya kalmaz sıkılırsın. en güzel aşk zor olandır.
Yeterince isterseniz yaydığınız enerji ile ayırabilirsiniz. Tamamen yaşadığım bir olaydır, kız bir haftada sevgilisiyle ayrıldı, üç gün sonrasında sevgili olmuşuk.
sevgilisi olan kız için ve sevgilisi için bir sıkıntı var mıdır bilinmez, hatta kişi ses etmediği sürece kimse bunu bilmediği sürece yoktur ama kişi kendi ağzına sıçar anca, düdük makarnasına aşık olsun daha iyi lan.
boktan da öte durum fakat aşık oluyorsun lan elinde mi sanki. sevgilisinin olması duygularını dizginleyeceğin anlamına mı gelir? aşk insanın düşünme yeteneğini alıyor elinden zaten. gidip kıza sevdiğini söylemekte öyle ibnelik, yavşaklık falan değildir. gerçekten seven içinde tutamaz sevdiğini. sonucu bellidir, hüsrandır. reddedildikten sonra sevgililerin arasını bozmaya çalışmak şerefsizliktir. onu savunmam ama her yerde her şekilde savunurum seven sevdiğine söylemelidir duygularını. hem izlediğiniz o titanik'te yaşanan aşk tam da bu değil mi? bilmem kaç dalda ödül alan, tüm dünyanın izlediği film. orada izleyince güzel, gerçek hayatta yavşaklık mı oluyor? aşk tesadüfleri sever de aynı değil mi? "ah ne güzel aşk hikayesi" oluyor dimi izleyince.
olmayacağını bile bile lades olmaktır. evet çok hoşlanırsın her gün belki de fotoğraflarına bakarsın ama belki de kim bilir özendiğin onların ilişkisidir yani o kıza duyulan sempati ve aşk değildir. hep bir ukte olarak da kalır delikanlı olanlarında. olmayanlarında ise hep bir araya girme çabası mevcut olur.
daha kötü seni seviyorum da denilmesidir.
bu sevgilisi olmayan başka bir erkek tarafından yapılmış davranıştır.
şimdi doğru mu yanlış mı ona gelelim
--->sevgilisi olduğunu bilmiyorsa sorumsuzluk. insan o özel iki kelimeyi araştırmadan sorgulamadan "içinden" öyle geldi diye söylemek zorunda mı? zorunda ulan zorunda işte. içinden geldiği gibi davranmazsa insan nasıl özgür olur! ama sorumsuzluk.
--->sevgilisi olduğunu biliyorsa acizlik ya da güçsüzlük. gerçekten aşık olduğunu düşünemez mi! gerçek aşkı o olduğunu sonunun yavaş yavaş geldiğini kendisi bilmesine rağmen içimde nedentutayımcılardan olamaz mı! olur bal gibi de olur. sana mı soracak içinden öyle geliyor işte.
sevgilisi olan erkekler rahatsız olabilir ama sevgilileriniz bireydirler özgürdürler size zincirli değildirler ve de kafalarını asla ama asla kuma gömmemiştirler.
ve şimdi savunma mekanizması senin sevgiline yapsalar ne olur
diyecek olanlar
sevdiğim ya da seveceğim kızın kafası bu iki kelimeye karışıyorsa
benimle hiç olmamış ki.
güzel deney aslında
biraz acı.