esas oğlanımız bir kızla çıkmaktadır bir gün bir kızla karşılaşır ve envai çeşit güzel sözler söyler biraz da utangaç tabi, ertesi gün çıkılır gecelere bir grup genç olarak. kız bunun sevgilisi var diye iplemeyip başka çocukla takılır gece boyu ancak esas oğlanın kıskanç bakışlarını farketmemek imkansızdır. kız da etkilenir bu durumdan tabi çocuk ulaşılmaz ve imkansız bir konumda olduğu için midir yoksa diğer kimyevi hissiyatlardan dolayı mıdır bilinmez.
velhasıl, çocuk avcı kimliğine bürünür ve avına yavaş yavaş yaklaşmayı kafasına koyar, konser hafta sonu etkinlikleri gibi aktivitelerle, badau ar rakiplerinii etkisiz hale getirmeye çalışır. sevgilisiyle de resmi olarak bi ilişki olduğunu ama duygusal olarak her şeyin bittiğini söyler. kız inanır buna. kız umutlanır. bu engellerin aşkını yücelttiğini düşünecek kadar bulutların üstünde gezinmektedir. ancak kız karakterine sığdıramayıp çocuğa görüşmek istemediğini, ondan etkilendiiğini söyler. çocuk avcı konumundan çıkar bi heyecan kalmaz bu hikayede burda biter.
çıkarılacak sonuç:
1- sevgilisi olan bi çocuktan hoşlanmış olabilirsiniz, bu durumu engellemeye çalışın ilginizi başka yönlere yöneltin.
2- o kızın yerine kendinizi koyun ve öyle bi durumda mağdur olanın sadece o kız olduğunu düşünün.
3- belki daha önce böyle hisler nadir aşarım elimden gitmesne izin vermem demeyin, bırakın gitsin seveceğiniz daha düzgün bi adamın karşınıza çıkacağına inanın.
4- sevgilimle aramda bişey kalmadı bitiremedik laflarını yemeyin, kimse 3 gün tanıdığı biri için 3 yıllık sevgilisini bırakmaz, akıllı olun.
5- iki kızı idare etme politikası izleyerek çakallık diye tabir ettiğimiz kelimenin dik alasını yaptığının farkına varın, ben onu anlıyorum çıkılmaz bi drumda demeyin, yapmayın nolur.
6- arıca kendinizi cepte hissettirdiğiniz anda aramalar sormalar kesilir ki bu en normal sonuç bile bile ladese gittiğinizi görürsünüz. bunu görünce bi düşünün, demek ki sevgilisine de böyle yapıyo bu belki araları bile iyi ama kız bu duruma alıştığı için bitirme gereği duymuyordur değil mi. evet kesinlikle.
7-aman ben ona hislerimi söyledim, hayatımın odak noktası o oldu kıvammına gelip karşınıza çıkan adaylarla görüşmeyi kesmeyin. salak mısınız ya sanki evlendin adam senin için kılını kıpırdatmıyo git yoluna bak.
8- yanındayken görürsünüz telefon gelir ona, telefon eder birilerine defalarca. ama sizden ayrılınca sizi aramamasının nedeni bir tuşa basmanın zorluğu değil, görüşmek istemediğinin kanıtıdır.
9-bulutların üstünden yere çakılmanız olasıdır, ama bu durumu ciddiye almayın, dizi karakterlerinden bile etkileiyoruz bırakın bunları.
10- onu bunu bırak da dersine bak kızım.
ulan şu anda birlikte olduğun kıza haksızlık ediyorsun, bu biiir, sonra asıldığın kızın kısmetini kapatıyorsun, belki başka birisi niyetlendi harekete geçmek istiyor bu iiikiii, sonra yaptıın etik değil, bu üüüç, sonra diğerleri geliyor bu da döööörrrt.
bu kişiler yüzünden yıllarca sevgilisiz gezdim tozdum, beğendiğim, çıkma teklif ettiğim kızların çoğu bu halde idi, yani herif evli, nişanlı veya sevgilili ancak benim beğediğim kıza asılıyor, hatta kızı kandırmış onunla çıkıyor, eee ne oluyor sonuçta bizim gibiler avucunu yalıyordu.
bunları çok yaşadığım için yapmam, şu anda da çok beğendiğim kız var çevremde, şu andaki halim eski halim gibi de değil, büyüdüm, olgunlaştım, genç kızların çıkmak isteyecekleri bir kişi halindeyim artık, ama yukarıda saydığım sebeplerden yapmam, zamanında bana yapılanları ben genç hemcinslerime karşı yapamam.
kadınlar bazen imtiyazlandırılarak bazen de aşağılanarak başkalaştırıldığı için toplumumuzda kadınların ilişkilerde kafası karışan tek taraf olduğu ezberimize kazınmıştır, dolayısıyla çok zaman belki de erkeğin ne yaptığını bilmediği aklımıza gelmez. bu açıdan bakılırsa, bu tarz bir davranışın ne anlama geldiğini düşünmek çok zor değildir. çeşitli hakaretler ile eleştiriler ile ilişkilendirilmeden bir daha düşünülmesi gerekir. tabii ki tersi de doğrudur, yan kadın da ilişkisi olduğu halde başkalarına ilgi duyabilir.
ayrıca bireysel kafa karışıklığı bir yana toplum tarafından erkeğe yüklenmiş olan bazı nitelikler de etkendir. mesela bir erkek ne kadar skorer olursa, erkekler tarafından takdir edilir (günaydın, ablacım).
Yanlış da olsa içgüdüseldir. insanın da içinde bulunduğu çoğu memeli türünde, erkek en fazla sayıda dişiyi döllemek güdüsüne, dişi ise en nitelikli genle çiftleşmek güdüsüne sahiptir. (Kadın-erkek ilişkilerinde yaşanan pek çok açmazı bu teori bağlamında düşünmek acı vericidir, ama en doğrusudur.)
Zira şiddet de içgüdüseldir ve "kimine göre" uygarlık insanın içgüdülerine karşı zaferi ile doğru orantılıdır.