(bkz: sevgilisi oldugu halde sevgilisi olan bir baskasından hoslanmak) durumuna geldiği zaman tam anlamıyla kafa siken bi durum.
burada eylemi gerçekleştiren er kişi, muhtemelen problemli bi ilişki yaşamakta ve bunun bi sonucu olarak arayış içinde veya hiç planlamamışken karşısına çıkan bir kızdan hoşlanmakta. yukarıda da belirtildiği gibi dünyanın en pis durumu. bir sürü ihtimal vardır önünüzde. her dakika değişebilir düşünceniz ve bütün bunlar olurken 2 kızla konuşurken saçmalandığı farkedilir. 2 kızla da ilişkiyi kesmek, 2. kızı unutmak, veya 1. kızı unutmakla sonuçlanabilir. ha bir de 2siyle birden devam eden ibneler var. o ayrı.
bir buçuk senedir bunu yapıyorum. etrafta o kadar kız varken ve genciz hala kanımız kaynıyorken bir tek kişiye bağlı kalmak, doğru mu bilmiyorum. kendini o kadar hırpalamak ve paralamak.
her gün onun hayaliyle yaşamak, onu düşlemek.
onu her gördüğünde öylece saf saf bakmak.
ona aslında çok yakınken bir o kadar da uzak olmak.
kız nesli tükenmişçesine yalnız 'o' demek.
zor bunlar ya, çok zor. ara sıra ağlayacağız, ara sıra unutacağız, ara sıra gözlerimizde resmi belirecek, ara sıra onu görüp şapşallaşacağız. ara sıra hayaller kuracağız...
ama sevmek diyoruz ya, bari seviyoruz diyorsak içi boş olmasın. çekelim bunları. herkes gibi olmayalım. sen gerizekalısın olum diyenlere rahatça sanane diyebilelim. o kıza kendi çapımızda da olsa, o hiç bilmese de sevdiğimizi kanıtlayalım.
ama zor ulan zor. şarkılarda olmasa iyice kafayı yer insan. o şarkılarla destek buluyoruz, avunuyoruz. onlarla hayaller kuruyoruz, bazen mutlu bazen hüzünlü oluyoruz... onun belki bir gün senin olacağını düşlüyoruz.
ama mfö'nün şarkısında dediği gibi ' şarkılar seni bana getirmez ki'
aslında susmak isterseniz, konuşmak istemezsiniz. ama o telefon sürekli kurcalanır ve sonunda aranır. itiraf edilir, sonu boka sarar. o, başkasını sever. acısını da siz çekersiniz. ben böyle aşkın amına koyim.
içten içe yanıp bitilen bir durumdur. geç kalınmışlık hissinin en iyi anlaşıldığı andır aynı zamanda. yapacak pek bir şey yok. ya benim kıza olan sevgim onun sevgilisinin ona olan sevgisinden büyüktür deyip kıza açılırsın, ya da ne kadar seversem seveyim iki sevgili arasına girmem deyip kenara çekilirsin. ben ikinciyi tercih edenlerdenim.
pişman mıyım? daha bilmiyorum.
bu başlık bana nurullah genç'in bir dizesini hatırlattı onu da paylaşayım;
Nemrut ateşiyle sabaha kadar,
içimde binlerce ibrahim yanar.
bu aralar başıma gelen durum her sabah görüyodum sonra adını öğrendim sonra kuzenin arkadaşı olduğunu öğrendim sonrada sevgilisi olduğunu öğrendim şimdi sadece sabahları her zamanki gibi mal mal bakıyorum o kadar.
Sevmek bu; engellenemez ki. Herkes herkesi sevebilir. Boşuna dememiş sevgili Goethe "seni seviyorsam bundan sana ne?"
Yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı?
Saygılar Nazım...
Nasıl beceriyorlar bunu anlamıyorum mesela ben görünce hatunu güzel hoş iyiymiş diyorum bir öğreniyorum ki sevgilisi var direkt bacım moduna giriyorum yani bu millet de tuhaf.
olsa olsa sevgilisi olmadan önce gerçekleşen sevme eylemidir. alt yapısı sağlamdır. sevdiğimiz insanların ünvanı degişebilir, fiziği, saçı, yüzü, gözü her şeyi değişime uğrayabilir amma gerçekten seven birinin yüreği çok fazla değişmez. ben buna inanıyorum sözlük. sevgilisi varmış felanmış filanmış onların hepsi teferruat. ben görmüyorum, reddediyorum böyle bi gerçek olamaz. benim gerçeğimi görmeyenlerin gerçeğini görmem.
sevgilisi olan bir kız sevilebilir. çünkü evli olmadığı sürece sakınca yoktur sonuçta her aşk bitebilir sevgililer ayrılabilir o zaman gider teklif edersiniz. yeter ki evli olmasın ve sevgi beslediğiniz kız halen kız olsun.