içinizden geçenleri ,belki utandığınız için belki tepkisinden çekindiğiniz için yüzüne karşı söyleyemezsiniz . sevgilinizin ! o vakitlerde yardımınıza bir kağıt ve kalem koşar , başlarsınız dökmeye içinizi. özgürce ,haykırarak,sessizce..
serpil...
Kardelen açarken ıssız ve soğuk bir karın kucağında.
Tenine damladı meraklı gözyaşımın umudu
asırlardır yanlız olan
gövdemin ağırlıgı düştü yorgunluktan dudaklarından dökülecek
iki kelime uğruna hayallere..
Hata yapmaya elverişli
bir bakış kıskacında
tanımaya çabaladığım
kalbinin sıcak ormanında ki..
Kırmızı başlıklı kız hikayesine benzer
birşey değil asla
umuda yelken açan
yüreğinin sığındığı her
limanda..
Rüzgarın savurduğu
saçlarını tutup
rapunzel kalelerini feth etmek istercesine
savaşan bir mecnun
civan mertliği..
Bu içimdeki deliliğin gizemi
güneş sensin oysa ki!
Eritip,küle çevirmen için bir a demen yeterli
ayda cesaretini senden
alıp serpilim güzelleşti
yıldızlar takıp takıştırdı
kurdeleli omuzlarına
aşkk sanırım bizi küstürdü
çünkü solmaya niyetli
avucunda ki akasya...
sana bir ekinoks gününde vuruldum
herkes sıcaktan bulanırken
aşkının doksan derecelik açıyla bana vurması
ve üstüne üstlük üst alizelerin esmesi
sana olan sevdamın dairesel bir yol çizmesidir
aşkım ekvatorda saatte 111 kilometre yol alırken,
kaç boylam geçtiğimi sen nerden bileceksin?
sana olan sevdamın kaç kilometre kare alana sahip olduğunu,
ve bunun çizik ölçekle küçülebileceğini sen nerden bileceksin?
seninle birlikteyken tüm iklim olaylarını dışarda bıraktım
sana karşı hep bakı durumundaydım,
bu yüzdendir ki içimdeki karların yükselti sınırı daha yüksektir.
ve güzelim bana doğru sıcak su akıntısı olan golfstream'i akıt
içimden içine çöl rüzgarları esecek
savanların içinde piknik yapıp kırk ikindi yağmurlarıyla ıslanacağız.
adı aşk , kendisi aşk , coğrafyası aşk kokan yarim
eğer bir gece kalacaksan yanımda tarih 21 haziran olsun
uzun uzun bakmak istiyorum gözlerine
gece ile gündüz gibi sürekli birbirimizi kovalayalım istiyorum
sana olan duygularım volkanik bir sarsıntı geçiriyor
sensiz kendimi çölde yalnız kalan bir mantar kayası gibi hissediyorum
hadi güzelim estir musonlarını , estir meltemlerini
saçlarını uzat bana rüzgarımla fön çekeyim
hani hatırlar mısın ben bir enlem alırdım sen iki boylam
benim olurdu 180 senin olurdu 360
sana hep kendimden iki kat fazlasını verdim
güneş ışınlarını bile sen yılda iki ben ise bir kez dik alırdım
yani seni ekvator kendimi dönence yaptım
neyse sevdam sen biriktir konini
ben hala etrasfımı aşındırıyorum menderesler gibi aydın ovasını dolaşıyorum
son zamanlarda bana karşı çok soğoksunaynı enlemlerde bulunmamıza rağmen,
gece gündüz süremizin aynı olmasına rağmen
heralde kendini hem karasal hem de daha yüksek görüyorsun
seninle aynı boylamda yaşadığımız için yerel saatimizde aynıydı
bir ara sen bir boylam batıya geçerdin ben anında dört dakika ileri
sen bana bakardın benim gölgem arkama düşerdi
güneşimdin sen benim
art bölgesi geniş bir liman gibi kucaklarım seni
ne olur geleceksen gel gideceksen git
bana gelgit yapma
sevgilim bak ilkbahar geldi , karlar eriyor suyumuzun debisi yükseliyor çayırlar büyüyor
sevgilim çok güzel bir ülkede yaşıyoruz değil mi?
güneyi ile kuzeyi arasında 666 kilometre
doğusu ile batısı arasında bir saat on altı dakika zaman farkı var
yani ekvatorun kuzeyinde , başlangıç meridyeninin doğusundayız
gülüm ay dünyanın yörüngesinden , dünya güneşin yörüngesinden çıksa da
ben senin yörüngeni terketmeyeceğim...