onunla gittiğiniz yerlere onsuz gittiğinizde, sabah uyanıp mesaj atanın o olmadığını farkettiğinizde, gece yatarken en son konuştuğunuz kişi o olmadığında, adını duyduğunuzda, ilgiye ihtiyaç duyduğunuzda, birlikte gittiğiniz filmi tekrar izleyince özlersiniz. çok fazla sürmez, hemencecik geçer bu durum özlenilen sevgili artık hali hazırda sevgili değilse.
bir rüzgarın hafifçe eserken kokusunun burnunuza hafifçe değdiği , bünyenizde barındırdığınız bütün o tüylerin diken diken olup şahlandığı , iç çekmeden duramayacağınız , bir fincan çayınızla buz gibi havaya üflediğinizde dumanında 'o'nu aradığınız andır ki her gece... Her gece..
güneşli ancak keskin bir soğuk cumartesisinde deniz kenarında sıcak bir şeyler içerken martıların bile yalnız olmadığını farkettiğin andır. bedeni varlık yada yokluk değildir içinizde bir yeri acıtan zira çok zaman da aslında yalnız değilsinizdir kimbilir.
yürekteki boşluğu sol yanınızda oturan adam dolduramıyorsa martılara bile imrenirsiniz işte.
o an işte tam o andır.