kızların egoizmden kaynaklanan limitsiz özgürlük anlayışıyla, erkek arkadaşına olan sevgisi arasında seçim yapmak zorunda kaldığı durumdur.
erkek arkadaşı öylesine biriyse hiç gözünün yaşına bakmaz,özgürlüğü seçerler.
normalde yanına bile yaklaşamayacağı biriyse gıkını bile çıkarmazlar.bkz (5.20 bmw si olan genç adam)
ileride yaşanacak olan ayrılık acısını azaltır. zira, kendi kararlarını kendin veriyor olmaktan daha güzel ne vardır? müdahale edersen sıkıntı yaratırsın. yarattığın sıkıntı, yokluğunda rahatlamaya neden olur. bu da kötü bişidir.. tabi bahsettiğim "biz arkadaşlarla dağa kampa gidiyoruz haberin olsun" gibi bir şeyse ya da "ben tatile gidiyorum arrivederci" diyorsa, yanıma sokulduğunu görmiyim denir, bu konuda haklısındır. ama yok efendim bıdı bıdı da bıdı bıdı falansa, değer mi hem kendini hem karşındaki insanı yormaya ve saygısızlık etmeye..
bir de şu yönü vardır, kısıtlamazsın, güvenirsin çünkü, kendinden de eminsindir zaten, rahatsız eden bişiler varsa söylersin o ayrı, yapmaktan mutlu olduğu şeylere saygı duyar bunu elinden almak istemezsin. hem ilişkiyi daha sağlam kılar. oldu ki ayrıldınız, yokluğunuzda rahatlatacak ya da yokluğunuzu telafi edebilecek hiç bişi yoktur. sevdiği her şey vardır herzaman olduğu gibi, bir sen eksiksindir..
çoğu kızın maalesef ki seve seve kabul ettikleri hadise... nasıl bir ruh halidir kısıtlanmaktan zevk almak, inanın anlamam... bi de bu kızlar ailelerine bağırır çağırırlar siz benim özgürlüğümü kısıtlayamazsınız diye, onlara da nankör demek lazım gelir.
sevgili olma sorumluluğunu kişiye bırakmaktansa (belki aldatılmaktan çok korktuğundan belki güvenemediğinden *** ) bu sorumluluğu kendi üstüne almış ve sürekli kontrol edip denetlemek zorunda kaldığını hissederek yok yere kendine dert almış sevgilidir. sonraki zamanlarda yoruldum artık bu ilişkiyi yürütmeye çabalamaktan diyerek isyan edebilir aynı kişi. ***
