ne oldu, nasıl öldü... tüm bunlardan bahsetmek o kadar acı verici ki. bana çok soruyorlar. 3 yaşımda tanıştığım ve o günden ölümüne dek en uzun 4 ay ayrı kaldığım insanı, zamanla sevgilim olan birtanemi toprağa verdiğimi söylediğimde ağzımın içine bakıyorlar.
oysa öyle zor ki ondan bahsetmek. aslında çok kolay. eğer birlikte nasıl büyüdüğümüzden bahsediyorsam, çocukluk oyunlarımızdan, disiplin cezalarımızdan, geceleri evden kaçıp barda sızdığımız günlerden, onun o kısacık ama inanilmaz başarılı futbol kariyerinden bahsediyorsam çok kolay. ama bir gece yarısı aniden ameliyata alındığı günden sonraki 2 seneden konuşmak o kadar zor ki.
bazen çok dolup anlatmak istediğimde, birilerine içimi dökmeyi arzuladığımda, onsuz hayata hala alışamadığımı haykırmak istediğimde kimse olmuyor yanımda. kimi zaman ise üstüme gelinmesine dayanamıyorum.
kimse yaşasın istemem bu kaybı. şerefsizim düşmanım da yaşasın istemem.
Sevgilisi ölen erkeğin sevgilisi olmak vardır bir de. Yaşadığı ve unutamadığı acıyı, sizi yaşarken öldürerek kullanır. istemeyerek belki, ama yine de yaşarken ölürsünüz...
onunla birlikte sizinde bir parça öldüğünüz durumdur. o gider siz kalırsınız fakat bu sadece fiziksel bir olgudur. yüreğinizin sizi yaşama bağlayan parçası onunla birliktedir.
ona bir daha asla sarılamazsın, bir daha asla yüzünü göremeyeceğini bilirsin, o gitmiştir uzak bi yerlere, sende çok uzağa gitmiştir ve asla geri gelmeyecektir.. yok olursun sen de sanki onunla birlikte, keşke dersin hep, keşke en kötü ayrılığı yaşasaydık bana çok kötü şeyler yaşatsaydı ama bu dünyada yaşadığını, nefes aldığını bilseydim onu bir kere bile görebilme ihtimalimin olduğunu bilseydim dersiniz hep..
sevgilini en yakın arkadaşınla elele görüp keşke ölmüş olsaydın demekten daha kötü olamayacak durumdur. en azından ona olan sevgi var olmaya devam edecektir.
tarif edilemez duygu..herşey anlamını yitirken nasıl tarif edilebilir ki zaten..herşey çok uzakta,dün beraber yürüdüğünüz o yol çok uzakta,yarısı hala dolu başucunuzda duran kadehi çok uzakta,dinlediğiniz şarkının melodileri çok uzakta,o çok uzakta..geriye kalan yok zaten,gelecekte onunla yok..nasıl yaşamalı insan acısını doyasıya,kabullenmekten başlayarak mı..anlamını yitiren o kavgalar,o kırgınlıklar götürebilir midir onun olduğu yere,yanınızda pişmanlıklarla..
sevgili eger hayatıın merkezındeyse onun olumuyle kısının de merkezı sasar, hayatı kayar. aman ne acı bır seydır yarabbııı!!! sankı dogdugu gunden berı sevgılısı de bıtap dusecek uzuntuden. atlanmaması gereken baska bır mesele de eger olmemıs yasamıs olsaydı, canı sıkılınca terk edecekcektı. buradan ölen sevgiliye allah rahmet eylesin der, ruhuna 3 ihlas 1 fatiha gönderirim.
dayanılmaz bir acıdır. ona asla dokunamayacağınız ve gözlerinin içine bakamayacağınız gerçeği içinizi parçalar. alışmak çok zaman alır, önemli olan alışmamayı tercih etmemek. herşeye rağmen yaşamaya mecbursun.
şaka gibi bir şey.
çünkü sevgili hiç ölmez.. ya da sen ölmez diye bilirsin. her zaman bir telefon kadar yanindadir. küs bile olsan orada bir sevgilin vardir, uzaklarda da olsa varligi yeterlidir. çünkü ertesi gün tekrar görüşeceksindir, çünkü haftasonunu birlikte geçireceğin kişidir, çünkü daha gezip tozacağın bir sürü yer vardir, yiyip icecegin bir sürü şey vardir, yapilacak bir sürü plan vardir. ayni universiteye gidip, ayni sehirde ayni evde yasama tutkusuna kapilirsin. o yüzden sevgili hiç ölmez. yarina umutla bakmani saglar cunku o senin sevdicegindir. butun bunlara inandigindan dolayi, ölüm hic aklina gelmez ve inanmazsin boyle bir seye.
bir gece telefon gelir, * telefonun ucunda yillar önce sevgiliyi tanistiran arkadasin arar. ama bu sefer arama sebebi ayirmak icindir. ruya hatta kabus gordugunu dusunursun. sonra bir sürü küfür edersin, bunun sakasi bile olmaz ulan dersin ama essogluessek o kadar israrlidir ki elinle tuttugun telefonun yandigini hissedersin. elin yaniyor sanirsin ama yüregin yanmaya baslamistir o an. gözünde birden arasin ölümü canlanir *. acaba ben de bir romanin icinde miyim ? caresizlikten baska bir sey yoktur onunde. hic ölmeyecek kisi artik ölmüstür ve paramparca bi hayat sana kucagini acmistir. artik ne dersler ne universite ne de baska seyler umrunda degildir. hayatin akisi, egitimin, arkadaslarin hepsi onunla beraber mezara gitmistir. hatta sen de oradasindir.
yillar gecer. etrafından duydugun şey hep aynıdır. "hayat devam ediyor" *. evet ama sana degil baskalarina devam ediyor o hayat.
mezardan cikabilirsen ne mutlu sana.