sevgilinin çok konuşması

entry20 galeri0
    1.
  1. rahatsızlık verebilecek şeydir.
    1 ...
  2. 2.
  3. Hiç konuşmayıp kös kös oturmasından iyidir.
    0 ...
  4. 3.
  5. çenesinin bağını severseniz eğer bir nebze susmasına vesile olabilirsiniz.
    2 ...
  6. 4.
  7. Ne güzel işte o konuşsun siz arada soru sorun. Sessiz kalıp bakışmak daha mı iyi. Konuşkan kişileri severim. Bir durum.
    5 ...
  8. 5.
  9. Olsada konuşsa diyebileceğim bir mevzudur.
    1 ...
  10. 6.
  11. olsun da konuşsun olsun da kafamı siksin razıyım .
    1 ...
  12. 7.
  13. Ağızını devamlı başka bişeyle meşgul ettirmek için ciddi bir neden.
    0 ...
  14. 8.
  15. erkek için nadirattan, kadın için fıtrattandır.
    0 ...
  16. 9.
  17. 10.
  18. kafam almaz benim. olayları ve düşüncelerini kısa, net ve öz şekilde anlatmasını yeğlerim. bana olan sevgisini dile getirmesini uzun uzadıya dile getirebilir.
    4 ...
  19. 11.
  20. Ne konuştuğuna bağlı olarak sizdeki etkisi değişir.
    iki tarafın da hoşuna giden ve ilgi alanı olan konularda konuşuyorsa tadından yenmez.
    Ama karşı tarafın hiç hazzetmediği bir konuda konuşuyorsa zamanla rahatsız eder.
    Çok konuşmadan veya sohbet etmeden önce taraflar birbirini iyice tanımalı.
    1 ...
  21. 12.
  22. Telefon ise boş yapma derim 25 30 dakika sonunda kapatırım yüzyüze ise bayağı dinlerim.
    0 ...
  23. 13.
  24. Çok konusmam , çok konuşan insan da sevmem.
    5 ...
  25. 14.
  26. olsun da konuşsun aq hiç susmasın . ben zaten az konuşuyor. dengeler .
    1 ...
  27. 15.
  28. Ayrılma sebebidir. 1 hafta zor dayanırım.
    1 ...
  29. 16.
  30. Bence süper bir durumdur. Hele bilgiliyse tadından yenmez. Benim sevgilim olursa öyle bir sevgilim olsun isterim. Sevgilimle kaliteli hayat yaşarız.
    1 ...
  31. 17.
  32. iyi sevişiyorsa dert edilmeyecek bir özelliğidir.
    1 ...
  33. 18.
  34. muazzam avantajlı bir hadisedir.

    ilişkide birileri konuşmalı. bırakın o konuşsun siz doğrudur diyerek katılım gösterin.
    0 ...
  35. 19.
  36. konuşmak, " iletişim süreci başladı" anlamına gelmez.
    0 ...
  37. 20.
  38. birbirimizi anlayamayacağız korkusuyla, sözcükleri gereğinden çok fazla kullanıyoruz. konuşmamanın, iletişim kurmayı reddetme anlamına çekilmesinden, kabalık olarak görülmesinden korkuyoruz. ayrıca, çok fazla konuşuyoruz. sessizlik bizi ürkütüyor. sessizliği denetleyemiyoruz. oysa sessizlikte, sezinlediğimiz ama tanımadığımız dürtülerin, özgürlüğün ve gelişigüzelliğin son noktası saklıdır.

    suskunluk, duyuların yoğunlaşmasına yol açar – insanlar arasındaki sessizlik, iletişimin çoğalmasını sağlar. çünkü sessizliğin içinde, ikimizden ya da üçümüzden daha büyük olan bir şeyi paylaşırız. sessizlik, duyularla algılananların tümünün doruk noktasıdır. söylenen sözcük, sessizliğe yapılmış bir müdahale, bütünlüğe yapılmış bir tecavüzdür.

    konuşulan söz totaliterdir. buyurur. Sahiplenir. Öteki sözleri dışarıda bırakır. Ağzımızdan çıktığı anda, hiyerarşik bir ilişki yaratır: Bir konuşan, bir de dinleyen vardır. Söz alışverişine dayanan tüm ilişkilerde, birinin ötekine egemen olma durumu vardır. Konuşulan söz, bizzat konuşma eylemi, insanın insana hükmettiği düzenin çok önemli, ayrılmaz bir parçasıdır. Sözcükler, insanların denetlenmesi ve birbirlerini denetlemeleri için şarttır. Sessizliği ilk kimin bozacağını belirleyen hiyerarşik düzenler vardır. Sessizliği ilk bozan, çoğunlukla, hâkim durumdaki kişidir: “Sana söz verilmeden konuşma!” Karşılıklı konuşma sürecinde, konuşma sırasını, yani hâkim rolü ele geçirmek için, çoğu zaman bir yarışma başlar. “Haklısın”, “anlıyorum” sözcükleri, görüş birliğini doğrulamaktan çok, konuşmayı kesmek ve sözü devralmak için kullanılır. Konuşmadaki güç ilişkisi, toplumsal sınıf, yaş ve cinsiyet farklılıklarını yansıtır. Konuşma eylemi, bütün bu ilişkilerdeki hükmetme-boyun eğme düzenini güçlendirir.

    (bkz: gündüz vassaf)
    (bkz: cehenneme övgü)
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük