toplumun "çiçek alan erkek" modelini putlaştırması yüzünden çoğu erkeğin alacağı çiçekleri daha yolun başında çöpe attı.
abarttığımı düşünmeyin, vallahi öyle.
"çiçek alan erkek şöyle duygusaldır, böyle romantiktir, böyle tatlıdır" cümleleri bir kadın olarak bana bile itici geliyor. o kadar reyting alan bir şeyse olmasın istiyorum. "benim sevgilim neden milletin bayıldığı bir şeyi yapsın sırf takdir toplamak için?" diyorum. biliyorum ki yalnız da değilim bu konuda.
zorlama hiçbir hareket olmamalı ilişkide... çiçek almak, özel günleri hatırlamak, diz çökerek tek taşla evlenme teklifi etmek, pahalı hediyeler almak zorunda değil. "şimdi bunları yapan erkekler kötü mü?" demeyin. kötü falan değiller. ama sırf bunları yaptıkları için muhteşem değiller. sadece bunları yaptıkları için "seven adam" olmuyorlar. içinden geldiğinde minicik bir papatyayı okuduğun kitabın arasına koyan adam da seviyordur, sevdiğin çikolatayı çantana atan adam da seviyordur, seninle geçirdiği her günde mutlu olduğunu kendi dilinde anlatan adam da seviyordur.
ha sevginiz tabii ki çiçekli olsun, açsın bolca, mis koksun.
ama bu sefer bir değişiklik olsun; kadının biri de elinde çiçeğiyle sevgilisine koşsun.
tamamen sevgilinin nezaketindendir.
Bazıları, gönlü hoş ederek gülümsetmeyi tercih eder, kimileri de "varlığı çok büyük bir hediye diye" ekstra bir jeste ihtiyaç duymaz.
bu inceliği dahi çok gören adamı da siktir edin gitsin zaten. incelik ve nezaket yoksa, bir gün patlak verecek.