sırf bu yuzden elin sürekli yenile tuşunda olur. acaba ne düşünerek yazdı , bunu bana mı yazdı , yazdığı hakkında birşey desem mi diye bir ton düşünceye kapılırsın. güzeldir bir bakıma. senin için kelimelerini paylaşması hoşuna gider, mutlu eder seni.
Bilinen bir gerçektir. O kontrol eder, sen kontrol edersin. Onun yazdığı başlıklara sen de yazarsın. Karşılıklı yazışırsınız bir nevi. Aslında bir bakıma iyidir. Bazen insan söyleyemediği şeyleri yazıyla daha iyi ifade eder. Ve sevgilinin bu özelliğini sen de biliyorsan, güzel olabilir bu.
Berbat bir durumdur. Rahat rahat yazamazsiniz, fikrinizi aciklayamazsiniz v.s zor durumdur yani. Ya ikinci bir hesap acarsiniz bundan kurtulmak icin ya da varolan hesaplari kullanirsiniz. Fakat bu hesaplardan bahsederseniz bunlarin da ogrenilmesi an meselesidir.
sevgiliniz türk kızı ise olağan bir aptallık sürecidir. çünkü türk kızı asla kendine güvenmez. erkeğini elinde tutamayacağı korkusu onu güvensizlik kuyusuna atar. bu sebepledir ki onu gölgesi gibi takip etmeye çalışır. ve dahi bunu da başarır. başarır amma bir çuval incirin de içine fosul fosul sıçar. ulan adam kendini açık hava hapishanesinde hisseder. ondan kurtulmak için çareler aramaya başlar. bir süre sonra bu kaçış büyük bir kopuş getirir. ve ayrılık kaçınılmaz son. türk kızının kafası ileriye basmaz yahut şöyle diyelim olaylar çok boyutlu analiz edemez. işlem öncesi dönemde takılı kalmıştır çoğu. odaktan uzaklaşamaz. olayın tek bir yönünü görür ve fareler gibi doğurduğu tek alan şüphe doğurma alanıdır. şüphelerin onun hayatını cehenneme çevirir. cehenneme de asla tek başına gitmez. muhakkak erkeğini de yanına alır. güya o erkeği çok seviyordur. sikeyim böyle aşkın amını ızdırabını der türk erkeği. türk kızından tek istediği vardır. madem ki sevdiğin adama güvenmiyorsun ayrılalım. güvensizlik büyük bir sorun. ama türk kızının kafaya dank eder. neden? çünkü o hayatta hiç kimseye güvenmemiştir ki. bundan sonra da güvenmeyecektir. korkar. bırakma beni diye ağlar. türk erkeği sinir krizi geçirir. bunu bir kaşık suda boğmak ister boğulmaktan kurtulmak için. ve sonunda türk kızından kurtulmanın tek çaresi gerçekleşir. türk kızının yeni bir av bulması uzun sürmez. avını önce yalamaya başlar. şevhetli birkaç dokunuştan sonra narkozu şah damarından enjekte etmeye başlar. kaçınız ve kurtulunuz. türk kızlarını genellemiyorum. sadece balık burcu bir sosyopatın analizini sunuyorum. inşallah diğer versiyonlarını da incelemek nasip olur ve bunları da bilimin ışığında değerlendiririz.
kesin okuyordur. çok iyi bir sözlük okuru, biliyorum. ama benim ben olduğumu bilmiyor. ben de çok fazla spesifik konularda ayırt edici özelliklerimi belli etmiyorum, hiç yazmıyorum buraya. yani bu sözlükte en beğendiği yazarlardan biri bile olabilirim, herhangi bir entryme denk gelmişse eğer.
çok ilginç lan. bir şarkı var ya hani
bunu sana yazdığımı bilmezsin,
bir yabancı şarkı gibi dinlersin.
sözlük nick'imi söylemeden önce söz aldım kendisinden. burada yazanlarla ilgili gelip bana yorum yapmayacaksan dedim söylerim nick'imi yok hayır yorum yapacaksan, üzerine konuşacaksan hiç dedim uğraşamam yok şunu yazmışsın yok bunu yazmışşsınlarla.
anlaştık. yorum yapmadı hiç, beğendiği olursa güzelmiş falan demek dışında. bir yerden beridir de okumuyor zaten galiba.
başıma gelen olaydır. her günün akşama yazdıklarımla ilgili hesap sormaktayım.
-aşkım gerçekten japon kızları güzel mi? -_-
-aşkım gerçekten öyle birşey başına geldi mi? bana hiç söylemedin ama internette söylüyorsun.
-demek sana göre bel kemiği gözüken kızlar seksi oluyor. tamam öyle olsun beyfendi.
vs. vs.
siz siz olun sevgilinize nickinizi söylemeyin*.
not: bu entryi okuduktan sonra bana: 'tamam hahamas bi daha sana sözlükte yazdıklarınla ilgili tek bir kelime bile etmeyecem. hıh.' diyecek. eminim.
Entrylerinizi daha ozenle yazmaniza sebebiyet veren durumdur. Bir yandan da isteklerinizi gayet rahat belli edebilirsiniz. (bkz: gecen chanel'de bi canta gordum)