Zevkli bir eylem. Bir seferinde garson servisi geç getirdi. it gibi azarladım. Ağzını bile açamadı. Dedim ki,
- senin gibi garsonu burda ne diye çalıştırır bunlar. Yürü s.ktir git patronu bana çağır lan. Zibidi.
Hemen korktu bu. O anda sevgilim bana dedi ki.
- aşkım Harikasın. Çok feci azarladın ama.
Bende dedim ki,
- daha dayakta atarım ben bu ite ama sana dua etsin.
işte böyle. Bu benim bir hobimdir. Garsonları it gibi azarlarım. Evet.
hala birilerini ezerek yüceleceğini sanan adamlardan var mı?
aklı başında bir kadının yanında bunu yaparsanız artık sevgiliniz olmaz. çünkü ekmeğinin peşinde bir insanı rencide ederek paye kazanmaya çalışan biri adam değildir.
eskiden olsaydı yapılabilirdi. ama devir değişti. kimse bir orospu evladının 3 kuruş verip 5 kuruşluk tribiyle uğraşmaz bu devirde. gider siker evveliyatını o garson o sikiğin.
ülkece cinnet geçirdiğimiz şu dönemde ve dönemin genel konjektöründe kimse kimsenin tribini çekmiyor eğer hakkını aldığını düşünmüyorsa. ki hizmet sektöründe kim hakkını alıyor sanki amk ? 1400 tl asgari ücretle çalışan bir garson zaten gün içinde bir ton sinir biriktiriyor. en sonda cinnet geçirip o artistlik yapanı sevgilisinin yanında siker atar yok yazar .
aman beyler hizmet sektöründe çalışanlara fazla yüklenmeyin sonu kötü olabilir.
bir ara sevdiğim kadını çok iyi iskender yapan bir mekana götürmüş idim. hepiniz oranın adını biliyordur ama söylemek istemiyorum. neyse
yemeğimin içinde bir parça kıl vardı ve bu durum hoşuma gitmedi. hatta yanımda kimse olmasa kızabilirdim de. ancak bu olayı garsonu yanıma çağırıp kulağına fısıldayarak atlattım. her ne kadar müessese suçlu olacak da olsa hoşgörü ön planda olmalı. şimdi o garsonla arkadaşız.
edit: servis elemanıymış. bilgilendirme için teşekkürler...
Böyle bir arkadaşım vardı zamanında. Bu olay illaki sevgilinin yanında yapılan birşey de değil. Bizimki bizim yanımızda yapıyordu. Erkek şahıs, erkek arkadaş grubunun içinde yapıyordu yani bu olayı. Bir çeşit kendini kabul ettirme çabası.
Bu olayı daha daha daha iğrenç kılan ise şuydu. Bu bahsettiğim kişi, karşısındaki garsonun her halukarda kendisine "tabi efendim, özür dileriz efendim, kusura bakmayın" şeklinde konuşmak ve işini kaybetmemek için alttan almak zorunda olduğunu bildiğinden böyle davranıyordu. Sen restaurantta olan minicik olayda garsonu çağırıp azarlıyorsan, ama örneğin otobüste gerçekleşen çok daha büyük bir rezilliğe sesini çıkartamıyorsan, karaktersizin önde gidenisin. Garsona çıkılıyorsan, orda da konuş. Konuşamazsın. Çünkü orada aynısını yaparsan yumruğu yiyeceğini biliyorsun...
Sevgiliyi etkilemek adına yemeğe gidiliyor ise bunu kaliteli bir restoranda yapmak daha sağlıklı olur. Insanları kategorize etmek adetim sayılmaz ama prensip olarak Jan Jan lı mekanlara gelen kesim orta ve üst gelir sınıfında oldukları için istatistiksel olarak daha eğitimli olma eğilimindeler. Müşteri olarak nasıl bir profil varsa mekanın servis elemanları ( garson fransızca: oğlan , erkek çocuk demekmiş) için de benzer bir profil var.
birini azarlamak her şekilde kaybettiren bir davranış zira mustafa hakında herşey filminde başak köklükaya Mustafa'ya şöyle der ; " bir tabak makarna hayatın anlamı mı oldu? Güzel bir yemek yerken keyfimizi kaçırdığına değdi mi?".
Hoş olmayan, irite edici bir durumdur.
yanımda, insanlara yağıp gürleyen, mahcup eden insan istemem.
Yanındakileri yok sayarak, kimya bozan, kontrolsüz olmak rahatsız edicidir.
Adaba ve nezakete uygun bir dille uyarmak medeni insan hareketidir.
Kimse azarlayamadi beni 2 yillik servis elemani olarak. Hele bir azarlasa hem kizin yaninda o oglani dover rezil rusva ederdim sonra isten cikardim. Sen kimsin lan yavsak beni ezmeye calisicaksin uc kurus paranla oç.