Çok boktan bi durum.
Yalana hiç tahammülüm yok. Sevdiğim kadının yalan söylediğini anladığımda. Ona karşı olan bütün güvenim, inancım bi anda yerle bir oluyor. insanın aklına binbir türlü şey geliyor. Ya söylediği tek yalan o değilse diye. Ve işin kötü yanı ne biliyor musunuz sözlük? Söylediği tek yalan o olmuyor. Bu hiç şaşmaz.
Size karşı yalan konuşan insanları sakına affetmeyin. 1 kereden bi'şey olmaz demeyin. Size karşı yalan söylemeyi göze alan insan her şeyi yapar.
Neden bana yalan soyledin diye saatlerce ayni soruyu tekrarlayip aglayarak gecirmekle gecirtir gunu. Soyledigi hicbir gerekce yalanini aklayamaz aklimda. Yalanin buyugu kucugu olamıyor ne yazik ki ve yalan söylendikten sonra iliski bir daha asla eskisi gibi olamayacakmis gibi hissettiriyor insana.
sen bana yalan mı söylüyorsun denilmemelidir kesinlikle sonuç aşağıdaki gibi olacaktır:
- sen bana yalan mı söylüyorsun ?
-- sen bana güvenmiyor musun ?
- önce ben sordum
-- bana ne
şekil a'daki gibi lafı geçirip bırakacaktır. o yüzden yalan söylediği konunun üstüne gidip konuyu nasıl toparlamaya çalıştığını görmek daha çok zevk verir.
(erkekler için) buldozer gibi üzerinden geçin, fuckbody yapmaya çalışın, önemsemeyin, sallayın gitsin.
(kadınlar için) ayrılın yada ayrılmayın fark etmez her fırsatta yüzüne vurun, bok gibi hissetsin kendisini.
Önemli Not:
basit yalanları es geçin, karakter zedeleyici yalanlar da yapın bunları.
Örnek:
sizinle olan randevusunu, ailevi sebeplerle iptal edip (yalan). başka bir insanla buluşması gibi.
Sizin bunu fark ettiğinizi gördüğü andaki 180 derecelik değişimi. O maskenin düşüşü, gerçeklerin yüze vuruluşu. Eğer yüzsüzse olay daha komik bir hal alıyor.
Sevgili dediğin her şeyi yapmalıdır ama yalan söylememelidir. Söylediğini farkederseniz anlamamaya çalışın. Yalanı anlarsanız ortalık boka dönüyor efendim.
Öncelikle güven eksikliği oluyor. Daha sonradan ise soğuyorsunuz. Buz oluyorsunuz. Buz olurken kin ile doluyorsunuz. Ve karşı tarafa acı verirken kendinizi de yaralıyorsunuz. Düşman başına dediğim bir hadisedir.
defalarca yapılan şeydir. bir de o kıvırma toparlama durumu yok mu daha da gülünç hale geliyor. mesajlaşmalar buluşmalar aramalar... hele bir de yüzüne baka baka yalan söylemesi yok mu asıl utanç verici o dur. hayır yüzleri de kızarmıyor nedense. artık utanması arlanması kalmamış ya, üste de çıkmaya çalışanlar var. bi dur hele önce yaptığın boku temizle arkadaşım, bi dön aynaya bak ben ne bok yiyorum diye. zamanında bişeyler ya da birileri kırılmasın diye görmezden geliyorsun ama sonraları yavaş yavaş düşündükçe iyi ki çıkmış hayatımdan da diye düşünebiliyorsun zaman zaman.
sevgili yalan söylediğini anladığınızı anlamadığında çok koyar. o toparlamaya çalışır. dinliyor gibi yapıp bir an için düşünürsün, "hayır ben naptım da beni aptal yerine koyabileceğini düşündürdüm acaba, nasıl öyle bir imaj yaratmış olabilirim ki" diye. sonra taarruza geçersin. ama karşında savunma gücü kalmamış, çoktan pişman olmuş bir düşman vardır. (ilk ve son yalanı olduğunu varsayarsak.)