kişinin o güzel sevgilisinin, o sözlükmüş, bu sözlükmüş, şu sözlükmüş, hiçbir sözlüğü ciddiye almamasıdır. Fantastik bir olaydır.
misal benim o güzeller güzeli sevgilim (-abi bırak ya, senin sevgilin olamaz, sen bi abazansın, sik sok dye konuşan adamla bi kız hiç beraber olur mu? -çekil evladım.) bu sözlük hadiselerini hiç umursamıyor.
evet, çoğunuz için çok şaşırtıcı bir durum bu değil mi?
yani misal bir sevgiliniz oldğunu düşünüyorum. zor oluyor ama bunu hayal ediyorum. yani bu kadar anacığının kuzucuğu, bu kadar tertemiz aile çocuğu insanı bir kadın için çekici yapabilecek ne olabilir diye düşünüyorum, cevap bulamıyorum. ama hadi bir an için tüm sözlüklerdeki, tüm sözlükçülerin sevgilisi olan, düzenli cinsel yaşamı olan, sağlıklı bireyler olduğunu kabul edelim. evet bunu bir an için hayal edelim.
-murtaza?
-aşkım? canım, güzel sevgilm. söyle bebeğim.
-murtaza o açtığın başlığın altına yazan kedikız'la bi ilişkin mi var?
-aşkım ne alaka, tabii ki öyl...
-sus murtaza. gözümün içine baka baka kızlara flört mü ediyorsun sözlükte?
-bebeğim ben orada sadece ya..
-ya sözlük ya ben murtaza.
-ama aş...
-ya sözlük ya ben dedim murtaza.
-[hesabı kapa]
neyse, işte sevgili dediğiniz varlık, temel olarak ortalama mal bir sözlük erkeğinin hayatında böyle bir etki yapar.
ve fakat geçen gün biliyorsunuz bana bi sözlükten ayar verme babında 9 ay çaylaklık vardiler, ben de kapadım hesabı çıktım, kendimce bi karizma yaptım, üstelik sevgilim akşam eve gelince, "aşkım, on yıldır yazdığın, herkesin üye olmak için götünü yırttığı bir sözlükteki hesabını, özgürce konuşabilme hakkın uğruna şak diye kapamana, o kenidni tanrı sanan moderatörlere siktir lan çekmene hayran kaldım, bebeğim," diyecek sanıyorum, müthiş de keyfliyim.
fakat bu, rüzgarda savrulan başak tarlaları gibi dalgalanan ipeksi saçlarıyla kapıdan girdiği anda gelip de koynuma yumulup, boynumdan yayılan erkeksi, çekici kokumun içinde huzur bulan, gözlerinden aşk damlayan güzel sevgilim, eve geldi... "bebeğim sana bu akşam özel soslu bi bonfile yapıcam," dedi. "bütün gün bu tarifin peşinde koştum, nihayet buldum."
ben de hiç konuyu açmadan, olağan dışı bir durum yokmuş gibi, "aaa, ne güzel," dedim, ekrandaki işimin başına döndüm.
neyse sonra bu güzel kadın üstündeki kıyafetleri çıkardı. o güzel, uzun, biçimli, kadınsı bacaklarını gere gere, bana çapkınca baka baka, minicik bir şort giyip mutfağa gitti. ardından çok lezzetli, müthiç bir yemekle masya geldi. sonra o yemeği yedik, seviştik, duş aldık, tekrar seviştik, tekrar duş aldık. duşta seviştik, yatakta seviştik, halıda seviştik, balkonda seviştik, mutfakta seviştik, salonda seviştik, holde seviştik, asansörde seviştik, çatıda seviştik, hızımızı alamadık, sabaha karşı dört gibi çıktık bi de sokakta seviştik.
neyse sonra bu güzeller güzeli, zeytin gözlü, alev alev kadınsı bedeninde aşk parlayan sihirli kadın geldi kucağımda yorgunluktan yığıldı. "günün nasıl geçti, aşkım," diye sordu nihayet.
ben de çok önemsiz bir olay gibi, "sözlükte hesabımı kapadım işte, duymuşsundur, internet çalkalandı," dedim. "öyle mi, hayırlı olsun. neydi o sözlüğün ismi limon muydu, neydi, öyle ekşi bişiydi," dedi.
anladım ki, hatun sözük mözlük siklemiyor.
"yarın new york'a uçacağım bebeğim," diye mırıldandı.
"tokyo'ya gitmeyecek miydin," dedm. "müşterim toplantımızı new york'a çekti," dedi.
sonra, gözleri kaslı, geniş çıplak göğsümün üzerinde kapanıverdi.
yazarın hayatının bir parçası, hatta en önemli parçası haline gelen sözlüğün, hatun tarafından ciddiye alınmaması, hatta hiç farkında olmaması durumu. feci koyar insana. düşünsene, sözlük senin için çok anlamlı ve o bu durumun farkında bile değil.
