klişe bir cümledir.inananlara geçmiş olsun denmesi gerekir.Bu gaz ile kendinizi terkedilmez hisseder ve rahat rahat herseyi yaparsınız ta ki ayrılık cümlesini duyana kadar.
Söylenen güzel sözlerin sadece o anki hislerle söylendiğini ve gelecek garantisi olmadığını bilen insanın rahat kabullenip yoluna rahatça devam edebileceği durumdur.Kişi sizi tanıdığı kadarıyla değerlendirip "-seni seviyorum, vazgeçilmezsin" der ve ertesi gün/bir kaç ay sonra vs. yeni, belki de nefret edilesi özelliklerinizi keşfettikçe, aslında vazgeçilebilir olduğunuzu ve çok da sevilmeye layık olmadığınızı düşünebilir. Söylenen güzel sözleri o an için gerçek olduğunu kabul eden insan, gelecekte büyük şoklar yaşamaz.
Bu durum kandırılma durumu da değildir ayrıca, belki gerçekten o an ki hisleriyle doğruları söylüyordur sevgili,vazgeçilmez görüyordur gerçekten, sevgisinin bitebileceğine inanmadan ama o da bilmez bir gün hem karşısındakinin, hem de kendisinin değişebileceğini. Başlarda böyle büyük cümleler kurmak daha kolaydır ;çünkü henüz onun tarafından hiç incitilmemişsinizdir, sadece olumlu ve güzel olan yanlarını biliyorsunuzdur, sizi kendisinden soğutabilecek yanları ile henüz tanışmamışsınızdır ve hala O sandığınız kişi sizin yüreğinizdir...
Bazen vazgeçilmek için tüm zemini hazırlayan bizler oluyoruz ama bencilce karşımızdakini vazgeçmekle suçlamaya devam ediyoruz... Kimse kimseyi sonsuza kadar sevmek zorunda değildir, kabullenmesi zor olsa da.. ve her "seni seviyorum" yalan değildir.. bu durum, gelecekte sevgimizin solabileceğini,ilişkinin başlarında fark edememizden, olasık veremediğimizden kaynaklanır.
edit: Kandırma amaçlı "senden vazgeçemem" diyen kişiliksizler, yukarıda yazdığım paragrafların kapsamı içinde değildirler.
yalandır seven insan ne olursa olsun vazgeçmez vazgeçerse de zaten hiç sevmemiştir. tabi sevgi zamanla azalır zamanla doruktadır ama yine bu durum vazgeçmeyi gerektirmez.
yalanın göstergesidir. söylenen beylik laftır ilişkilerde. oysa kimse vazgeçilmez değildir. hiçbir ilişkinin garantisi yoktur. sonsuza kadar denir. ama aşkın ömrü vardır. bir anlık aşkla söylenen bu söz, bittiğinde sözü verene yabancı olur. bunu en güzel can yücel anlatır bağlanmayacaksın şiirinde:
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela.
O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin o'nu sevdiğinden...
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
.....
can yücel
bir ilişkiye başlanıldığında denilen fix laflardandır.herşey yenidir aşk sözcükleri aşk yeminleri havada uçuşur.herkes bilir aslında lafı söyleyen de lafı işiten de hevestir sadece bu... aşkı ölümsüz sanıp edilen bir laftır oysa o laf da aşk gibi ölümlüdür aslında.er ya da geç bitecektir.ama inanmak ister, inanmak isteriz o sözlere.kim ister ki başından beri şu an senden vazgeçemem ama yarına kim öle kim kala diyen biriyle birşey paylaşmayı.yani olay sadece iki tarafında inanmak ve duymak istediği şeylere yoğunlaşmasıdır.hepsi bu.
hakedildiği için vazgeçilmiş olabilir. affedilecek şey var, affedilmeyecek şey var.
bir diğeri, sevgilisini seviyordur ama suzanı da seviyordur.
sonra suzan ın sevgisi ağır basar ya da suzan hamiledir.
aaa seni çok seviyorum, senden ayrılamam ben deyip, başka erkeklerle evlenen türk kızlarınadır bu yazım.
onlara müslüm gürses ten itirazım var hediyemdir.
inşallah fazıl okumaz bu yazıyı. harbi yerim küfrü.
Vazgeçilmez olanın en baştan beri sevgili değil sevgilinin o sıralarda farklı gelen yanlarının olduğu durumdur. Farklar sıradanlaşınca fark olmaktan çıkar.
sadece o an için kurmuştur o cümleyi... Bir dakika ya da bir yıl sonrası için değil. Öyle değil çünkü o kadar yürekli değildir sevilen, hiç bir zaman olmadığı gibi o anda yürekli değildir. Vazgeçmenin yada geçememenin sıradan bir şey olduğunu düşünür ki ve yanılır.
Vazgeçmek onun için siyah yerine maviyi tercih etmek kadar önemsiz ve anlamsızdır. Geride kalan siyahın üzülmeyeceğini mavininde sevinmeyeceğini düşünür. Öyledir aslında. Ama örnek verdiğimiz siyah ve mavi için böyledir bu.
Sevgili vazgeçemeyeceğini söyler. Belki içtenlikle söylemişti bunu. Ya gerçekten geçerli bir sebebi yokken bırakıp gitmesinin anlamı nedir literatürde ? Hiç bir eserde konu ele alınmayacak ve literatüre giremeyecektir. Zira bu kadar hafif bu konuyu hiç kimse yazmak istemez.
Üzülerek söylemek gerekir ki; giden korkaktır. bir o kadar da işlevsiz, kendi ağzından çıkanı yerine getiremiyorsa başkaları için hiç bir şey yapamaz ki zaten. Hem inandığı şey her neyse onun veya Allah'ın dediklerini bile yerine getiremez. Çünkü vasıfsızdan da düşüktür. Hayata 3-0 hükmen mağlup başlamıştır.
Geri de kalan bir kaç günde kendini toparlamalı. Göz yaşı dökmemeyi dökse bile geri dönmesini beklemek için dökmemeyi öğrenmelidir. ilahi adalete bırakmalı her şeyi ve ruhani rahatlığa ulaşmak için çabalamalıdır. Gerekirse inzivaya çekilmelidir. aksi takdirde kötülüğün kötülüğü çektiğini kendi hayatında tecrübeyle sabitleyecektir.
Verdiğiniz sözleri tutmanız; size verilen sözlerin tutulması dileklerimle...
tipik bir vakadır. bu tip olaylar genelde orta asyanın steplerinde ve afrikanın savanlarında görülmektedir. nadiren de olsa ülkemizde görülmektedir. bazen eser delicesine, bazen gider gelmemecesine.
(bkz: asla vazgeçemem)bizim şarkımızdır der senden vazgeçemem çünkü der.birgün baktığında da vazgeçtiğini sanırsın(yanılmışsındır,bizim şarkımız (bkz: güllerim soldu) olsun dersin.
