sevgilinin saçının ucu kırık olabilir,tıpkı onun gidişinde elinde kalan kırık kalbin gibi
sevgilinin saçı kızıl olabilir,kalbinizdeki güneşi batırdığında gökyüzündeki o kızıllık gibi
sevgilinin saçı boya olabilir,beyazı kapatan o saç boyası gibiilişkinizin açıklarının allı morlu boyanıp yamalanacağı gibi
sevgilinin saçı bir şampuan reklamındaki kızın saçı gibi dolaşık olabilir,içine düştüğünde çıkamadığın ilişkindeki dolaşık çapraşıklar gibi..
her ne olursa olsun ilişki ister mutlu sonla bitsin isterse hemen mutlu bile olamadan bitsin,yine de yareninin saçıdır,avuçlarını arasında gezdirdiğindir,kokusunu içine çektiğindir..
mis gibi kokar. nefes aldığınıza şükredersiniz. onlardan yapılma bir gaz maskesi veyahut filtre isterseniz. lâkin mümkünatı yoktur. "deve kadar plazma televizyon yapan japon teknolojisi, buna neden el atmadı?" dersiniz. adaletin bu mudur dünya?
sevgilisinin saçını cebinde taşıyanlarda vardır. sevgiliden bir parçadır. uzaktaki sevgilinin hasretini çekenlerin en büyük yardımcısıdır. bir parça saç. "aman canım kıl işte ne olacak" diyenlerde vardır. fakat sevgilinin kokusu özlendiğinde o saçları koklamak insanın acısını azda olsa azaltmaktadır. *
dalgalar halinde dökülür ensesine, terlemiştir biraz sıcaktan, üflersin küçücük oraya...
iç geçirir, yaslanır arkasına. kaldırır kolunu "gel yamacıma" dercesine. gider sarılırsın sıcağa aldırmadan. sevgili saçı aşkın kendisidir. mis gibi kokar.