sevgilinin payına düşenlerden kendine pay çalmak biraz da. insan sevgilisinin omzunda dinlenmeli derdi bi arkadaşım, saçmalamasına hiç bir zaman göz yummazdım. o da haklıymış bak, bir ben haksız çıktım gerçekliği savunarak. yok dedim, dünyada ne olup bitiyorsa yaşanacak ille de; işte bu yüzden parmak uçlarında kelebek tozu nasıldır bilemedim. ama o haklı çıktı ya, ben de onu desteklemeliydim. dedim ki sonra,
ver omzunu; başımı düşüreyim kalbimde büyüttüğüm düşlerle birlikte omzuna, dünyayı unutayım.
uyanip gercekler ile karsilasildiginda kisinin aptal yerine konuldugunu farkettirecek eylemdir. gerceklikten soyutlanmaktir ki bu da son derece gereksizdir.
basit bir kaç kelimeden meydana gelmiş, sıradan bir cümlenin içinde aranan gizli öznesin sen ey sevgili, gölgen unutturuyor en gerçek yalanı, ya bir de olsan yanımda, başımı dayadığım omuzunda...
dünyayı unutturacak bir sevgili...
bunu düşünmesi bile zorken, varlığını tarif eden cümleyi kurmak ne kadar zor.
Tüm dertler kederler dünyadaki en berrak su ile yıkanırcasına akar gider o anda. Dünyanın pisliği, kötülüğü geride kalır. Yalnızlık, huzursuzluk çeker gider. Bir de buram buram gelen yâr kokusunuı çekince 'biraz daha, biraz daha kalayım diye yalvarmak gelir insanın içinden. Güzel şeydir vesselam.
Gerçekleştiği anlar her ikinizinde masum birer sevdalı olduğunuzu düşündüğünüz anlardandır.Lakin hakikatte oda herkez gibi dir ve daha makbul bir omuz bulduğunda herşeyi geride bırakıp terkedecektir.
+ bilmiyorum... sanki zıtlıklar bizi birleştiriyordu, engelleri aşmak zevkli geliyordu. artık mutsuzsun, gözlerinin içi parlamıyor. farklı olmamız ve beni çözmek istemen benim hoşuma gidiyordu ve senin için güzeldi. fakat sonrasında oluruna bıraktın herşeyi. seninle konuşmak, sana bakmak beni hep rahatlatıyor ama seni sıkıyor ve ben bunu görünce üzülüyorum. her zaman avucumun içinde bir kelebek gibiydin, yarı canlı yarı ölü bir şekilde. seni kaybetmeyeceğimi hep bildim. çünkü ait olmak ve olunmak senin için herşeyden önemliydi. ben sana bunları söylerken içimde bir sızı bir pişmanlık var ama senin böyle olmanı da istemiyorum...
- dur. bir soru soracağım, tek kelimeyle cevap verir misin?
+ ...
- şimdi biz bittik mi?
+ hayır.
- ama birşeyler bitmiş gibi...
+ işte sorun da bu ya. ''birşeyler bitmiş gibi'' demen. şu an daha fazla konuşmak istemiyorum.
- bende.
sevgilinin omzuna başını yaslarsın... artık eski olmuştur ama söyledikleri çok doğru gelir sana. çünkü sende böyle düşünüyorsundur. tüm bunlar silinir birden aklından. neden mi? kalp atışlarını duyarsın sıklaşmaya başlamıştır. yüzüne bakıp tebessüm edersin... bir ders boyu böylece kalırsınız, zil çalıncaya kadar. gitmek istemiyorum, der. konuşamazsın ve sıraya kapaklanıp sessizce ağlamaya başlarsın. gitme! diyemezsin. boğazında bir düğüm içinde bir sızı olarak kalır...
hayatın o omuzdan ibaret olmadığını akılda tutmayı gerektirir. yoksa, acı bir sürprizle öğrenirsiniz.
kimse dünyayı unutacak kadar güvenilir değildir. insan sonuçta. düşe kalka bunu öğrendim ben.