muhtemelen o aşka elveda anıdır sevgilinin mükemmel olmadığının anlaşıldığı an.
hepimiz çocukluğumuzdan beri heybemizde biriktirdiğimiz iyi niyetlerle oluşturulmuş şablonların; beğenilmiş bir bedene giydirilen ruh gibi, aslında "seni hiç tanımıyorum hihihi" yalanına rağmen, sırf o hayaller ve o beden orada hazır olduğu için "aşık" olduğumuzu bilmeden yaşar gideriz.
zamanla o giydirilen elbiseyi teker teker çıkarırız. en sonunda geride yalnızca salt kişiliği kalır sevgilinin.
işte o andır mükemmel olmadığının anlaşıldığı an. buna rağmen sevebilmek ise cennetten bir armağan..
Seven kişinin kendi kendine büyük acılar çektirmek istediği için salaklaşmasına aşk diyorlar. aşk dedikleri şeyde karşınızdaki insandan farklı bir karakter yaratma çabası.
hiç olmazsa benim tarafımda hep böyle yaşandı. hep mükemmel olundu. hiç toz konduramadım.
bu aşkın yaşanması içinde ilahi bir güç tarafından öncelikli olarak beynimiz olmak üzere gözlerimiz falan bir perde aracılığı ile kapatılıyor. tamamen şuursuz bir şekilde sevilen kişi bir gün o perdeyi çekiyor ve canavarınız ile karşı karşıya geliyorsunuz.
sevgili mükemmel değilmiş. çok şaşkınım!
kişi kendinin mükemmel olmadığını, hiçbir insanın mükemmel olmadığını bile bile neden sevgilinin mükemmel olduğunu düşünür orası da çok ayrı bir mesele.
bir gün arabanın kapısını açıp araç seyir halindeyken yere balgam atabiliyor mesela, o balgam yere düşmeden senin o perden terk ediyor seni ya da içip üzerine kustuğu bir an var, o da işe yarar sevgilinin mükemmel olmadığını anlamak için. belki de aslında düşündüğünüz kadar zeki değildir, belki de o kadar da kibar değildir, anlayışlı değildir, annesine kötü davranıyordur. soğumak isteme hızınıza göre daha sert bahanelerde bulabilirsiniz tabi.
sevgiliyi umursamamaya başlayınca farkedilendir
eskiden yapmasına kızdığınız şeylere tepki vermemeye başlarsınız yapsın, umrumda değil artık düşüncesi hakimdir artık
ayrılmak için sadece uygun zaman beklenir.
seviyorsanız çaksanız da beyniniz hiç gündeme getirmeyeceği için anlamış sayılmazsınız, kısacası seviyorsanız ayrıldıktan sonra daha doğrusu bir süre sonra* anlarsınız.
ha yok sevmiyorsanız bal gibi biliyorsunuz zaten ve hatta bunun verdiği rahatlıkla ipler fazlasıyla elinizdedir muhtemelen.
güzel geçen ilk bir kaç haftadan sonra trip atmaya başladığı sürecin başlaması. hani nerde o böyle ufak detayları aşmış, kezbanlıktan kurtulmuş hatun diye soruyor insan. en kültürlüsünde bile kezbanlık var. er yada geç çıkıyor. keşke buralar rus ve polonya kızlarıyla dolup taşsa.