kız arkadaşımın yaşadığı olaydır. 2 haftadır tribinden geçilmiyor kızlara git diyemiyorum ona da durumu anlatamıyorum. evdeki kızlarla bişey yaptığımız da yok ama sonumuz ne olacak bilmem.
derin devletin dini, vicdanı, ahlakı, saygısı, adaleti, hukuğu, sevgisi, acıması, duygusu yoktur; pekâla bu devleti oluşturan insanlar bunlara sahip olabilir. kızlı erkekli evler çıkarımıza uygun değildir. plânlarımız var... unutmayalım ki parti, kamu mallarını yağmalama örgütüdür. siyaset, çıkarın ta kendisidir. ulusal ya da uluslararası çıkarlar. yine her iktidar kendi kadrosunu(adamını) tahta geçirir her zamanda, her yerde ve her koşulda. akp, chp, mhp vb. tüm partiler bu sisteme tabidir.
ilk kez elini tuttuğunuz andan itibaren evinizin kadını çocuklarınızın anası olmasını her gece yüce allah'tan dilediğiniz, sırf kendisiyle daha fazla vakit geçirebilmek için cuma namazlarını ve taziye evlerindeki beleş pideleri kaçırdığınız, imam hatip'ten arkadaşınız olan imam abdülkerim'in iznini alarak ikindi ezanının ardından minareye çıkıp hoparlörden evlenme teklifi ettiğiniz bayanın; ahlaka aykırı türlü anallaşmaların, antidemokratik cinselleşmelerin, kucaklarda çift değiştirmeli hoplaşmaların döndüğü iddia edilen ve kalmaya başlayan dişi kişinin bekaretinden bir daha haber alınamayan, neyse ki başbakanımız sayın recep tayyip erdoğan ve ak parti hükümetinin müdahalesiyle ülkemizin yaşayacağı tarihi bir ahlak soykırımının önlendiği kızlı erkekli evlerde kaldığını öğrenmek ve bir anlık şok geçirip kendini arif erdem gibi yerden yere atmaktır...
yoğun bir iş gününün ardından, sevgilinize vermek için köşe başındaki çingene karıdan bir buket çiçek satın alırsınız. ellerinizde çiçekler, apartmana doğru yürürken sevgilinizi apartman kapısında çırılçıplak, hani ilhan şeşen görürsen bir gün şaşırma diyor ya işte öyle görürsünüz. yanında böyle pini balili ve jose bosingwa'ya benzeyen iki kürt vardır ve sevgilinizle elleşerek apartmana girerler.
sevgiliniz tarafından kadir inanır'ın metin rolünü oynadığı 1974 yapımı enayi filmindeki gibi kandırılmışsınızdır... o anda küçük ibo'nun yengesini yatakta iştahla sevişirken bastığı sahnedeki gibi büyük bir şok geçirir, size eşlik eden hayali sazlar eşliğinde ''analar babalar sizde nasıl vicdan var'' şarkıları söyleyerek evinize koşarsınız.
elinize yüzünüze gül suyu vurup kendinize geldikten sonra 155'i arayıp sevgilinizin bulunduğu evi kızlı erkekli kalındığına dair ihbar edersiniz. aynanın karşısına geçip cem papila bakışı atıp, delikanlılığınıza ve namusunuza laf edilmesin diye polislerden önce sevgilinizin kızlı erkekli kaldığı eve baskın düzenlemeye gider; üç kulhuvallah bir elham okuyup üfleyerek kapıyı açar, sevgilinizi ve kurdish loverlarını babanızdan yadigar altıpatlarla kurşuna dizer, cesetlerini üst üste koyup üzerlerine oturup bir de sigara yakıp polisi beklemeye koyulursunuz. beklerken dalgınlıkla sigarayı da halının üstüne düşürürsünüz. halı yanar tutuşur, sonra perdeler tutuşur, sonra ev tutuşur...
polisler ahlak tabusunun domino taşları gibi önlenemez bir şekilde yıkıldığı evin kapısını koçbaşıyla gömçürtürler. iki yanınızda iki polis, elleriniz kelepçede karakola götürülürsünüz. nihayetinde atarlar sizi nezarete. tez vakit sonra mahkeme günü gelir, ev kundaklamak ve kasten adam öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılırsınız fakat mahkemedeki ak partili haliniz göz önünde bulundurularak cezanız yedi yıla kadar düşürülür.
yedi yıl değil, yetmiş yıl bile olsa paşa paşa yatarsınız... kızlı erkekli kalınan evi yakar, sonra girer paşa paşa yatarsınız... paşa paşa yatarsınız...