insanın başına birleşik arap emirliklerinde gelebilecek olay.
4 yıllık fakültemi bitirip, ilk olarak dayımgilin ayarladığı işte 1 ay, gazeteden bulduğum işte de 3 ay çalıştıktan sonra anladım ki: bu ülke de bana göre iş yok. hemen pasaportumu çıkarıp ver elini amerika, kanada derken kendimi çölde buldum.
ilk işim olarak çölün ortasında ki petrol kuyusunda çalışan işçilerin eğitim işleri ile ilgilendim. patronun olan şeyhin gözüne girince beni, petrol kuyusunun müdür yaptı, yaklaşık bir buçuk yıl çalışmıştım, bir gece çölde işçilerle muhabbet ederken, şeyh aradı, sizin kuyunun olduğu yere hollandalı mühendis gönderiyorum dedi. ilgilen işi öğret diye tembih etti.
hemen şeyh el cacik şehrinin havalimanına gittim, kızı bekliyorum, çok ta heyecanlıyım, nasıl bişey gelecek diye, umudum fazla avrupa ve dünya kupalarından biraz izlenim var, hepsi lokum.
kız iki saat rötarla geldi, yeminlen sırılsıklam olmuştum, beklediğime değmişti, sarışın yeşil gözlü uzun boylu bir kız indi, hemen sarıldım, velkam dedim. arabamla bizim kuyunun başına getirdim ve kalacağı odaya yerleştirdim
özetle kızla muhabbeti ilerlettik, zaten benden başka ingilizce bilen yoktu, 3 gün içinde türk karizmamla kızı tavladım.
3 ay çıktık, bir cumartesi öğleden sonra aradığımda meşgule attı, beni merak sardı, nerdedir diye, acaba bedevi araplar kaçırdı mı, kuyuya mı düştü, malum buralarda akça pakça kız yok.
ve beni yıkan olaya şahit oldum, petrol kuyusunun başında şeyh ile benim hollandalı petrole bulanmış şekilde cima ediyorlar, başımdan kaynar sular döküldü, yıkılmıştım.
hemen etrafıma baktım, paydos olduğu için kimse yoktu, hemen varili 45 dolar olan petrol dolu varillerden kaptığım gibi başlarına attım, varil tam kızın başına geldi, kız oracıkta bayıldı, şeyh hemen kaçtı, yakalayamadım.