bir gün karşınıza o geçmişten bir berk veya bir mert çıkacak ve sevgilinize sarılıp "ayy canım yhaa seni hiç unutamadım biliyo musuğn? ahaha ne günlerdi yhaa, çok ağlamıştım arkandan." filan diyecek ve sinirinizi zıplatacaktır.
onun laubali hareketleri ve siz orada değilmiş gibi davranması nedeniyle mutlaka bir kavga çıkacaktır. ve o kavga sonunda siz "çok kaba" bir insan olarak anılacaksınız.
bilinmesi gerekir.
tabii burada hanım kızımızdan bahsediyoruz. ne hanımlıklar yapmış bir bakalım.
mikrofonu kendisine uzatıyor ve beş bilemedin on dakika konuşmasını bekliyoruz.
biz asla konuşmuyoruz beyler. unutmayın konuşan kaybeder.
mal mal kızın bacaklara, memeye, göte kitlenmiyoruz.
gözlerinin içine bakıyor ve sadece dinliyoruz.
ve bu konuşma mümkünse seks sonrası olmasın, çünkü orada mala bağladığımız için "ben eskiden kerhanede çalışıyordum." dese bile "olsun ben seni evimin kadını, çocuklarımın anası yapıcam." diyebiliriz.
evet kızı beş on dakika dinledik. yani kimlerle olmuş, ne bitmiş filan anlattı. şunu unutma bir kadın asla olanların hepsini anlatmaz. araları tamamlamak sana kalmış. birinden bahsederkenki beden dili, göz ışıltısı önemli.
kızın anlattıkları bitince onu evine bırak, kendin kendini iyi hissettiğin bir mekana gidip kızın anlattıklarını düşün. mekan dediysem dağ başı veya deniz kenarı da olabilir. anlattıkları kafana yattıysa, ikna olduysan yarra yedin. geçmiş olsun.
şaka lan o zaman devam et hacı.
yok kızda bir hinlik sezdiysen yol yakınken vazcay.
hadi hayırlı traşlar. bak bir daha söylüyorum burası çok önemli: seks sonrası veya hemen öncesi sakın bu konuların açılmasına izin verme.
bilmek istemediğim bir durumdur. çünkü kadınım ve bilirsem takıntı yaparım bilirim. her şeyde eski sevgilileri aklıma gelir, gözüne gözüne sokarım bir nevi hayatı ona da kendime de zindan ederim. sürekli kıyaslama yapmaya çalışırım yeri gelir saç rengimi bile kendi isteğim değil ''bu hatunda bu saç rengi varmış bende de o olması lazım'' deyip hayatımı net bir şekilde eksilerim.
bir de şunu eklemeliyim ki zamanında oturup sevgililerimi eski sevgili konusunda teselli etmişliğim de vardır. sevmiyorsa/sevemiyorsa uğraşmayacaksın sonuç itibariyle. dinler, dinler, susar ve kapıyı çekip ellerim cebimde bir yerlerde tek başıma kahve içmeye giderim. bende böyle bir kadınım işte.
tek istediğiniz ben kimseyle yakınlaşmadım cevabıdır. bunu duysanız da inanmak güçtür, yalan olduğunu düşünürsünüz onun geçmişi öyle aklınızı kurcalar ki bazen hasta mıyım diye kendinize sorarsınız.
ne derse desin, ne kadar güvenirseniz güvenin, asla ama asla gerçeği öğrenemeyeceğimiz geçmiştir. sevmekle alakası yok bunun. ulan keşke zaman makinesi olsaydı dedirtir.*
kimine önemli, kimine önemsizdir. her insanın bir geçmişi vardır ama adı üstünde geçmiştir kurcalanması sadece sorunlar yaratır her iki taraf için de. o seni seviyorsa geçmişin önemi yok yaşadığımız an bu andır geçmiş değil.
sevgilinizden ne beklediğinize bağlıdır. sadece fuckbudy gibi bir durumsa beklediğiniz, yeni aldığınız android telefon gibi kurcalamanıza gerek yok tabi ki. ama uzun soluklu bir ilişki için hayatınıza sokmuşsanız iş başka. bırakın geçmişini, tanışmadan bir saat öncesini bile merak edersiniz. geçmişte grip olmuş mudur, olmuşsa gripin ile mi geçiştirmiştir; sarımsağı çiğ mi sever pişmiş mi, trenle en uzak nereye kadar gitmiştir, evindeki oturma grubu ne renktir gibi hede hödö bilgilere ulaşmak gereksiz bir zahmet gibi gelebilir size. lakin sizden evvelki gönül maceralarını öğrenme güdüsü, kompresöre bağlanmış helyum balonu gibi şişer de şişer.
Kadinlar gelecegi iyi olacak erkek ister erkekler gecmisi iyi olan kadinlar ister.cok onemlidir kizlar uzerindeki butun dusunceleri sekillendirir.eger kiz kirli bir gecmise sahipse cak gec gozuyle bakilir eger temizse kalici veciddi bakilir.
önemli olmayan, yüz kızarmasına gerek olmayan. sen o sevgilinin geçmişiyle uğraşmak yerine geleceğiniz için bir şey yapsan hatta yapmasan sadece düşünsen daha iyi olur cücük beyinli..